Dün akşam saatlerinde yüreğimizi
yakan bir video, haber sitelerine düştü. Enes
Kara isimli genç bir arkadaşımız, ailesinin zoru yüzünden bir cemaat
yurduna yerleştirilmiş ve orada kalmaya mecbur bırakılmıştır. Ve kendisi orada Ortaçağcı
gericiliğin karanlığı ile baş başa kalmış, bu duruma daha fazla dayanamayarak
intihar etmiştir.
Enes Kara, Ortaçağcı gericiliğin karanlığı yüzünden intihar etmeden hemen önce bir video yayınlamış ve videoda şunlardan bahsetmiştir.
“Şu an onların zoruyla cemaat
yurdunda kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça
geliyordum, bazı tatiller de yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama
ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı
kalıyordum, çok da zor değildi. Bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim
zaten diye düşünüyordum.
“Burada vakit namazları zorunlu.
Cemaat şeklinde kılıyoruz. Namazdan sonra ders var vs... 30 dakika sürüyor
yaklaşık her vakit, günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu. Haftanın
3 günü cemaat dersine katılman zorunlu. Yemekleri yine öğrenciler yapıyor,
haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz.
“Sabah namazıyla uyanıyorum,
okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat
dersi, sonra saat 10... Zaten ertesi gün tekrar 06.30 gibi tekrar namaza
uyanıyorum. Pazartesileri böyle, diğer günlerde cemaat dersi yok, bir tek 08.00’de
serbest oluyorum, hafta sonu da benzer yine; 3 saat gibi bir şey kalıyor ve
kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun
oluyorum.
“Bu iki sorunu ayrı ayrı
düşününce aslında katlanılamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm
yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi, 24 saatten kendime
ayırabildiğim 3 saat falan...”
Bu
olay ne ilktir ne de son olacaktır. Hatırlanacağı gibi kısa bir süre önce
Mehmet Sami Tuğrul'da yine kalmak zorunda olduğu Antalya İlim ve Kültür
Derneği'ne (Alim Derneği) ait tarikat evinin Ortaçağcı gerici zihniyete sahip
aşçısı tarafından başı kesilerek katledilmişti. Şimdi de bir başka gencimiz
olan Enes Kara, bu Ortaçağcı gericilerin baskısı, zulmü, iğrençliği yüzünden
intihar etti.
Ortaçağcı
gericiliğin bu karanlık yüzü yıllardır biz Kurtuluş Partisi Gençliği’nin
bildiği ve karşısında mücadele ettiği bir gerçek.
Yıllar
boyunca saf, temiz, insancıl değerlere sahip gençlerimiz, bu Ortaçağcı gerici
din tüccarlarının yurtlarında, evlerinde bilimden, sanattan, toplumdan uzak bir
şekilde, sadece en iğrenç ve en gerici Ortaçağcı düşüncelerle kafaları
zehirlenerek mecburen kalmışlardır.
Çünkü
AKP’giller iktidarı tüm öğrenciler için insancıl şartlarda barınacak yurtlar
yapmamıştır. Tam tersine; gençlerimizi tarikat evlerine, cemaat yurtlarına
gitsin diye teşvik etmiş, onları bu karanlık cendereye hapsetmiştir.
Çünkü
AKP iktidarı ülkemizdeki birçok gencin umudunu çalmış, gençlerimizi
düzelmelerine imkân vermedikleri bir geleceğe mahkûm etmişlerdir.
Ancak
AKP İktidarı ne yaparsa yapsın, biz Kurtuluş Partisi Gençliği’nin cemaat
yurtlarına da tarikat evlerine de karşı mücadelesi durmadan sürecektir.
İnsanca
yaşanılacak ve barınılacak yurtlar tüm gençlerin hakkı olana kadar mücadelemizi
devam ettireceğiz. Ve er geç Enes Kara’nın da cemaat yurtlarının ve tarikat
evlerinin karanlığına boğulmuş diğer gençlerimizin de hesabını soracağız!
Ne Cemaat Yurdu Ne Tarikat Evi!
İnsanca Yaşanılacak Yurtlar
İstiyoruz!
Enes Kara’nın Hesabını Soracağız!
11 Ocak 2021
Kurtuluş Partisi Gençliği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.