Bilindiği gibi dünyada yayılmaya başlayan ve Koronavirüsün bir türü olan Omicron varyantı sonucunda Koronavirüsü tekrardan yaygınlaşmaya başlamış, vaka sayıları hem dünya genelinde hem Türkiye genelinde artmaya başlamıştır. Bu yaygınlaşmanın sonucunda da eğitim de bu durumdan payını almıştır. Zaten Koronavirüsün başından itibaren doğru ve düzgün bir şekilde pandemiye uygun bir eğitim sistemi hayata geçiremeyen AKP’giller şu anda da tam bir keşmekeş içindedir.
AKP’giller pandeminin başında önce online eğitim kararı alıp uzunca bir süre online sisteme devam etmiş ama bu süreçte zaten normalde de çok az olan fırsat ve eğitim alma eşitliğini sıfıra düşürmüştür. Online eğitim sürecinde özel okullarla devlet okulları arasında eğitim kalitesi makası çok fazla artmıştır. Hatta İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki devlet okulları ile Anadolu’nun diğer illerindeki devlet okulları arasında bile eğitim ve öğretim eşitsizliği geçmişe göre çok daha fazlalaşmıştır. Hatta bu eşitsizlik sadece okulların öznel durumu ile sınırlı kalmamış öğrencilerin yaşam şartları ile de genişlemiştir. Özellikle emekçi halkımızın, işçimizin, köylümüzün, asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışan insanlarımızın çocukları online eğitim için zorunlu ve temel olan bilgisayar ve internet desteğinden dahi uzakta kalmıştır. Anadolu’nun birçok köyünde AKP’giller tarafından internet desteği sağlanamadığı için gençlerimiz online eğitim değil iki yıl boyunca eğitimsiz kalmışlardır.
Tüm bunların da sebebi ise pandemi süreci boyunca eğitimi eşit şartlar altında koordine etmeyi başaramayan AKP’giller’dir. Belirttiğimiz gibi AKP’giller önce online eğitim demiş ama burada fırsat ve imkân eşitliği sağlamayarak binlerce öğrenciyi eğitimden uzak bırakmış sonra da yüz yüze eğitim demiş ancak pandemiye uygun gerekli sağlık önlemlerini almamıştır. Yaygın ve genel bir aşılama çalışması yürütmesi gerekirken bu durumu kişilerin bireysel tercihine bırakmış bu durumun sonucunda da bilimsel olarak pandemi etkisinden kurtulmayı sağlayacak ve normal bir günlük yaşama dönecek bağışıklık oranını kazanmayı engellemiştir. Dünyanın başka ülkelerinde yaygın ve genel aşılama çalışmaları sonucunda normal hayata dönüş başlamış iken ülkemizde her geçen gün vaka sayılarının artması ve birçok vakanın da okullardan, üniversitelerden çıkması bu durumu açıkça ortaya koymaktadır.
İşte son zamanlarda artan bu vaka sayıları ile beraber
ülkemizde Koç Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi ve Işık Üniversitesi gibi pek
çok üniversite teker teker sınavlarını online yapacaklarını açıklamıştır. Ancak
bizlerin öğrencisi olduğu Yeditepe Üniversitesi yetkililerinin resmi
hesaplarına gönderilen sayısız öğrencinin mailine ve dilekçelerine karşı öğrencilerinin
korona virüsün bulaşması riskinden korkmamaları gerektiğini ve sınavlarını yüz yüze
yapacağı yönündeki ısrarını sürdürmeye devam etmiştir ve hala da etmektedir.
Türkiye’de katlanarak artan vaka sayıları ve giderek
yayılan Omicron varyantı ülke genelinde olduğu gibi Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinde
de panik yaratmaktadır ve öğrenciler hem derslerinin stresiyle hem de virüsü
kapma endişesiyle sınavlarına girmeye zorlanmaktadır. Türkiye’deki güncel
veriler göz önünde bulundurulduğunda öğrencilerin sınavların online olarak
yapılması talebine karşın Yeditepe Üniversitesinin sınavları yüz yüze yapmak
konusundaki ısrarı öğrencilerin canını tehlikeye atmaktan ve onları ölümle
burun buruna getirmekten başka bir şey değildir. Özellikle “kütle dersleri”
olarak da adlandırılan YÖK tarafından belirlenen ve her üniversitede bütün
lisans öğrencilerinin geçmesinin zorunlu tutulduğu ortak derslerin sınavları
öğrenciler için iki kat daha fazla risk yaratmaktadır. Ara sınavlarında
hâlihazırda bu tehlikeye atılmış ve yüzlerce kişiyle aynı anda sınava girmeye mecbur
bırakılmış olan öğrenciler final sınavlarında da aynı durumda bırakılmak
istememektedirler. Yeditepe Üniversitesi’nin bu umursamazlığı öğrencilerin
canını hiçe saymaktan başka bir şey değildir. Son zamanlarda artan bu vaka
sayılarından dolayı sınavlar online olarak yapılmalıdır, Yeditepe Üniversitesi
öğrencilerinin hayatı riske atılmamalıdır. Üniversite yönetiminin olası bir yüz
yüze sınavlara devam kararında ise öncelik yine öğrencilerin sağlığının
korunması olmalı, okul yönetimi tarafından gerekli önlemler alınmalıdır. Tek
bir sınıfta yüzlerce öğrencinin aynı anda ve uzun süreli kalacak şekilde sınav
yapılması sistemi terk edilmelidir. Yani başta okulumuz Yeditepe Üniversitesi
ve diğer tüm üniversitelerin bu süreçteki hedefi öğrenci sağlığı olmalı ve
gerekli tedbirler alınmalıdır.
Yeditepe
Üniversitesi’nden
Kurtuluş Partisi
Gençliği