27 Aralık 2012 Perşembe

Tayyipgiller halkımızı Ortaçağ karanlığına bir adım daha yaklaştırdı!..

Tayyipgiller adım adım halkımızı Ortaçağ karanlığına götürüyor.
Bilindiği gibi 4+4+4 sistemi ile eğitimde tam bir kaos ortamı yaratan Tayyipgiller, halkımız daha bu şoku üzerinden atamadan yeni bir karanlık uygulamayla daha karşı karşıya bıraktı halkımızı.
2013 yılından itibaren YGS ve LYS’de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden de sorular olacakmış.
“ÖSYM Başkanı Ali Demir, ortaöğretimde zorunlu olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden 2013’te yapılacak YGS ve LYS-4’te toplam 13 soru sorulacağını bildirdi.  Demir, dün yaptığı açıklamada, yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme esaslarını belirleyen 2013-ÖSYS kılavuzunun Yükseköğretim Genel Kurulu kararıyla yayımlanarak uygulanacağını söyledi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin ortaöğretimde zorunlu ders olarak okutulmasına rağmen üniversite sınavında bu dersle ilgili soru sorulmadığını hatırlatan Demir, bu yıldan itibaren YÖK Genel Kurulu kararı ile bu dersten de sorular yöneltileceğini kaydetti. Demir, yapılan düzenlemenin 2013’ten itibaren yürürlüğe gireceğini belirterek, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden YGS’de 5, LYS-4’te de 8 soru yöneltileceğini bildirdi.” (Milliyet, 18 Aralık 2012)
Demir, Hürriyet’e yaptığı açıklamada ise  “Alevi, Hıristiyan veya Yahudi öğrenciler bu soruları nasıl cevaplayacak? Onlar için de zorunlu mu” sorusuna, “O konuda yorum yapmam doğru olmaz. Bu YÖK Genel Kurulu’nun kararı ve biz de uygulayıcısıyız. Biz sadece kılavuzu yayınladık” dedi. (18 Aralık 2012)

Daha önce defalarca yazdık, bunların din ile iman ile Kur’an ile Müslümanlık ile uzaktan yakından ilişkisi yoktur diye.
Ha!.. Pardon düzeltelim, ilişkileri tek bir noktada var:
Soygun, vurgun ve küp doldurma düzenleri açığa çıkmasın, halk bunların vurgunculuğunu öğrenmesin diye dine ihtiyaçları var! Ve bunların Tanrısının para tanrısı olduğunu, para tanrısının yanında başka bir Tanrı’ya izin vermeklerini de yazmıştık.
Üniversitelere girebilmek için emekçi halkımız kendi zorunlu ihtiyaçlarından keserek, yani aç, açık kalarak milyarlarca lirayı dershanelere aktarırken,  yani birkaç puan fazla alabilmek için her türlü fedakârlığa katlanırken karşılaştıkları duruma bakın…
Adaylar açısından tek bir gerçek var; YGS’deki (Yükseköğretime Giriş Sınavı) 5 din dersi sorusunu çözmeyenler yaklaşık 12-13 puan ve LYS’deki (Lisans Yerleştirme Sınavı) 8 din sorusunu çözmeyenler ise sınava yaklaşık 14-15 puan kayıpla başlayacak.
Bu durum aşağıdaki sonuçları ortaya çıkaracak;
1- Dershanelerde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersi okutulacak ve/veya özel din dersi takviyesine ihtiyaç duyulacak,
2- İmam Hatip Liselerine 13 ile 15 puan kıyak çekilecek dolayısıyla öğrenciler İHL’lere yönlendirilecek,
3- Zamanla Üniversitenin yolunun İmam Hatip Liselerinden geçmesi sağlanacak,
4- İmam Hatip Liseleri dışındaki okullara yoğun olarak atanan din dersi öğretmeni atamaları artarak devam edecek,
5- Zamlar, işsizlik, asgari ücret yani işsizlik ve pahalılık unutturularak halk mışıl mışıl uyutulacak,
6- Suriye’ye yönelik emperyalist saldırıda koçbaşılık, füze kalkanı, patriot vb. de cabası…
Laik,  bilimsel eğitimde bu tür uygulamaların yeri yoktur.  Ancak Tayyipgiller yetersiz de olsa var olan laik ve bilimsel uygulamaları hızla ortadan kaldırarak, okullarımızı bir taraftan zorunlu ve seçmeli din dersleriyle dini bir eğitime yönlendirirlerken diğer taraftan bilimsel ve laik eğitimin izi tozu silinerek müfredatların içi boşaltılacak, sanat ve spor eğitimi okullardan dışlanacaktır.
Mezhepler bakımından çeşitlilik olan ülkemizde, toplumu ve eğitimi bir mezhebe göre düzenlemenin önemli sorunlar yaratacağı ve halkımızı birbirine kırdıracağı ortadadır ve bu metot emperyalist haydutlar tarafından geçmişte de sık başvurulan bir metot olmuştur. Bu durum birleştirici olmaktan çok ayrıştırıcı olacaktır. Ancak Tayyipgiller iktidarı, siyasi hedeflerine varabilmek, toplumu Ortaçağ karanlığına götürmek için, etnikçi-mezhepçi uygulamalarla ayrıştırarak açık açık din sömürüsü yapmaktan kaçınmamaktadır.
Eğitim bir bilimdir. Yüzlerce ve binlerce yılın deneyimi ve birikimi sonucu ortaya çıkmış ve bilimsel, deneysel normlara ulaşmıştır. Ülkemizin gelişmesi, halkımızın soygun, vurgun ve hayvanlık çağı demek emperyalist düzenden kurtulması için düşüncesinin, aklının özgürleşmesi gerekmektedir. Yani halkımızın bilimsel, laik ve demokratik bir eğitimden geçirilmesi onun kurtuluşa ulaşmasında önemli kilometre taşı olacaktır.
Bize düşün görev Tayyipgiller’in din bezirgânı, din tüccarı maskelerini indirmek, gerçek İblis yüzlerini açığa çıkarmak, halklarımıza teşhir etmektir. Halklarımız tarihsel kazanımlarından ve deneyimlerinden aldığı güçle Proletarya Partisinin etrafında ordulaşarak, bu büyük hedefine ulaşarak Demokratik Halk İktidarını kuracaktır.

Kurtuluş Partili

Eğitim Emekçileri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öneri/eleştiri ilet.