Bilindiği gibi 4+4+4 sistemi ile
eğitimde tam bir kaos ortamı yaratan Tayyipgiller, halkımız daha bu şoku
üzerinden atamadan yeni bir karanlık uygulamayla daha karşı karşıya bıraktı
halkımızı.
2013 yılından itibaren YGS ve LYS’de Din Kültürü ve Ahlak
Bilgisi dersinden de sorular olacakmış.
“ÖSYM Başkanı Ali Demir, ortaöğretimde zorunlu olarak
okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden 2013’te yapılacak YGS ve
LYS-4’te toplam 13 soru sorulacağını bildirdi. Demir, dün yaptığı
açıklamada, yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme esaslarını
belirleyen 2013-ÖSYS kılavuzunun Yükseköğretim Genel Kurulu kararıyla
yayımlanarak uygulanacağını söyledi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin
ortaöğretimde zorunlu ders olarak okutulmasına rağmen üniversite sınavında bu
dersle ilgili soru sorulmadığını hatırlatan Demir, bu yıldan itibaren YÖK Genel
Kurulu kararı ile bu dersten de sorular yöneltileceğini kaydetti. Demir,
yapılan düzenlemenin 2013’ten itibaren yürürlüğe gireceğini belirterek, din
kültürü ve ahlak bilgisi dersinden YGS’de 5, LYS-4’te de 8 soru yöneltileceğini
bildirdi.” (Milliyet, 18 Aralık 2012)
Demir, Hürriyet’e yaptığı açıklamada ise “Alevi,
Hıristiyan veya Yahudi öğrenciler bu soruları nasıl cevaplayacak? Onlar için de
zorunlu mu” sorusuna, “O konuda yorum yapmam doğru olmaz. Bu YÖK
Genel Kurulu’nun kararı ve biz de uygulayıcısıyız. Biz sadece kılavuzu
yayınladık” dedi. (18 Aralık 2012)
Daha önce defalarca yazdık, bunların din ile iman ile Kur’an
ile Müslümanlık ile uzaktan yakından ilişkisi yoktur diye.
Ha!.. Pardon düzeltelim, ilişkileri tek bir noktada var:
Soygun, vurgun ve küp doldurma düzenleri açığa çıkmasın,
halk bunların vurgunculuğunu öğrenmesin diye dine ihtiyaçları var! Ve bunların
Tanrısının para tanrısı olduğunu, para tanrısının yanında başka bir Tanrı’ya
izin vermeklerini de yazmıştık.
Üniversitelere girebilmek için emekçi halkımız kendi zorunlu
ihtiyaçlarından keserek, yani aç, açık kalarak milyarlarca lirayı dershanelere
aktarırken, yani birkaç puan fazla alabilmek için her türlü
fedakârlığa katlanırken karşılaştıkları duruma bakın…
Adaylar açısından tek bir gerçek var; YGS’deki
(Yükseköğretime Giriş Sınavı) 5 din dersi sorusunu çözmeyenler yaklaşık 12-13 puan
ve LYS’deki (Lisans Yerleştirme Sınavı) 8 din sorusunu çözmeyenler
ise sınava yaklaşık 14-15 puan kayıpla başlayacak.
Bu durum aşağıdaki sonuçları ortaya çıkaracak;
1- Dershanelerde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersi
okutulacak ve/veya özel din dersi takviyesine ihtiyaç duyulacak,
2- İmam Hatip Liselerine 13 ile 15 puan kıyak çekilecek
dolayısıyla öğrenciler İHL’lere yönlendirilecek,
3- Zamanla Üniversitenin yolunun İmam Hatip Liselerinden
geçmesi sağlanacak,
4- İmam Hatip Liseleri dışındaki okullara yoğun olarak
atanan din dersi öğretmeni atamaları artarak devam edecek,
5- Zamlar, işsizlik, asgari ücret yani işsizlik ve pahalılık
unutturularak halk mışıl mışıl uyutulacak,
6- Suriye’ye yönelik emperyalist saldırıda koçbaşılık, füze
kalkanı, patriot vb. de cabası…
Laik, bilimsel eğitimde bu tür uygulamaların yeri
yoktur. Ancak Tayyipgiller yetersiz de olsa var olan laik ve
bilimsel uygulamaları hızla ortadan kaldırarak, okullarımızı bir taraftan
zorunlu ve seçmeli din dersleriyle dini bir eğitime yönlendirirlerken diğer
taraftan bilimsel ve laik eğitimin izi tozu silinerek müfredatların içi
boşaltılacak, sanat ve spor eğitimi okullardan dışlanacaktır.
Mezhepler bakımından çeşitlilik olan ülkemizde, toplumu ve
eğitimi bir mezhebe göre düzenlemenin önemli sorunlar yaratacağı ve halkımızı
birbirine kırdıracağı ortadadır ve bu metot emperyalist haydutlar tarafından
geçmişte de sık başvurulan bir metot olmuştur. Bu durum birleştirici olmaktan
çok ayrıştırıcı olacaktır. Ancak Tayyipgiller iktidarı, siyasi hedeflerine
varabilmek, toplumu Ortaçağ karanlığına götürmek için, etnikçi-mezhepçi
uygulamalarla ayrıştırarak açık açık din sömürüsü yapmaktan kaçınmamaktadır.
Eğitim bir bilimdir. Yüzlerce ve binlerce yılın deneyimi ve
birikimi sonucu ortaya çıkmış ve bilimsel, deneysel normlara ulaşmıştır.
Ülkemizin gelişmesi, halkımızın soygun, vurgun ve hayvanlık çağı demek
emperyalist düzenden kurtulması için düşüncesinin, aklının özgürleşmesi
gerekmektedir. Yani halkımızın bilimsel, laik ve demokratik bir eğitimden
geçirilmesi onun kurtuluşa ulaşmasında önemli kilometre taşı olacaktır.
Bize düşün görev Tayyipgiller’in din bezirgânı, din tüccarı
maskelerini indirmek, gerçek İblis yüzlerini açığa çıkarmak, halklarımıza
teşhir etmektir. Halklarımız tarihsel kazanımlarından ve deneyimlerinden aldığı
güçle Proletarya Partisinin etrafında ordulaşarak, bu büyük hedefine ulaşarak
Demokratik Halk İktidarını kuracaktır.
Kurtuluş Partili
Eğitim Emekçileri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.