27 Nisan 2012 Cuma

Yusuf Ziya Özcan’ı Konya’da rahat bırakmadık

Tayyipgiller’in YÖK’teki temsilcisi Yusuf Ziya Özcan’ı geldiği Konya’da protesto ettik. O Yusuf Ziya Özcan ki, YÖK Başkanlığı yaptığı dönemde türbanı üniversitelere sokan zattı. Harçlara yüzde 500 zam yapmak istemiş, kamuoyunun baskısı nedeniyle yapamamıştı. Bunun yerine 2014-2015 eğitim-öğretim yılında geçerli olmak üzere kredi başına katkı payı uygulaması ile yüzde 300’lere varan zamlı harç sistemini kabul etti. Yani alttan 3’ten fazla ders bırakana veya okul uzatanlara yüzde 300 zam geliyor.
O Yusuf Ziya Özcan ki, üniversiteye hazırlanan binlerce öğrencinin ve onların velilerinin emeğinin, parasının, hakkının gasp edildiği şifre skandalında emrindeki ÖSYM Başkanını görevden almayarak, hırsızlığa sahip çıktı.

O Yusuf Ziya Özcan ki “fırsat eşitliği” adı altında kat sayı farkını yok seviyesine getirerek İmam Hatip Liselilerin (İHL) bütün üniversitelere girmesini sağlayan zattı. Hangi bir suçunu sayalım… Efendileri gibi bu ülkeyi Ortaçağın karanlığına götürmek için canla başla çalıştı. Başarılı da oldu. Bu başarılarının ödülünü de Polonya Büyük Elçiliğine atanarak aldı. Hem de Dışişleri Bakanlığının teamüllerini bozarak. Teamül olarak Dışişleri Bakanlığı, diplomatları bakanlık personeli içerisinde çekirdekten yetiştirir.  Yusuf Ziya Özcan dışişleri bakanlığı personeli olmamasına rağmen, efendileri tarafından büyükelçi yapıldı.
Yusuf Ziya Özcan’ın Konya’ya gelmesine dönecek olursak; Yusuf Ziya Özcan 27.04.2012 tarihinde Konya Büyükşehir Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Fethullah Gülen İblisi’ne doğrudan bağlı Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği “Şehircilik ve Üniversite”  konulu konferansa konuşmacı olarak davet edilmişti. Konya Ticaret Odası’nda gerçekleşen bu konferansa Konya Kurtuluş Partisi Gençliği olarak biz de katıldık. Amacımız tabii bu zatı dinlemek değil, onu protesto etmek, Tayyipgiller’e Konya’nın dahi dikensiz gül bahçesi olmadığını göstermekti. “Türbanı üniversitelere sokan YÖK Başkanımız” diye kürsüye davet edilen Özcan sözlerine başladığı anda bir arkadaşımız ayağa kalkarak “sizin üniversitelerle ilgili söz söylemeye hakkınız yok, ben Kurtuluş Partisi Gençliği adına konuşuyorum, üniversitelerin ticarethanelere dönüştürülmesi ve tüm üniversitelerin laiklikten yoksunlaşması sizin döneminizde gerçekleşmiştir.” dedi. Genç arkadaşımız sözlerini tamamlayamadan sivil polisler ve güvenlik görevlileri tarafından grubumuza müdahale edildi. Salondan çıkarılırken bir arkadaşımızın “bu mu sizin ileri demokrasi anlayışınız?” demesi üzerine salondan destek alkışları aldık. Salondan çıkarken de moral gücümüzü elimizde tuttuk: “Gün gelecek devran dönecek Tayyipgiller halka hesap verecek” sloganı ile çıktık. 
Ana haber bültenlerinde ve basın bültenlerinde geniş yer tutan protestomuz amacına ulaştı. Halkın Kurtuluş Partisi var olduğu sürece Tayyipgiller’e rahat nefes almak haramdır. Bu böyle biline!

Yaşasın Demokratik Laik Anadilde Eğitim Mücadelemiz!
Yaşasın Gençliğin Devrimci Mücadelesi! 
Yaşasın Kurtuluş Partisi Gençliği


Konya’dan Kurtuluş Partisi Gençliği