AKP’ye
yandaşlığı ile bilinen Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç, bugünkü köşe
yazısında AKP’giller iktidarına ve onun Reis’ine gösterdikleri tepkiden dolayı gençlere
hakaretlerde bulundu.
AKP’giller’in
Reisi tarafından YKS sınavı öncesi düzenlenen ‘Gençlerle Video Konferans’ programı sırasında öğrenciler Pandemi
nedeniyle sınavların ertelenmemesine tepkilerini sosyal medya üzerinden
yorumlar yaparak göstermiş, “Oy moy
yok”, “2023’te görüşürüz” diye yorumlarda bulunmuşlardı. AKP’giller
korkularından canlı yayın sırasında yorumları engellemek zorunda kalmışlardı.
Hatırlanacağı
gibi, Engin Ardıç gibi Abdulkadir Selvi ve Fatih Altaylı da daha önce gençliği
hedef almıştı. AKP’giller iktidarı ve onun yandaş yazar-çizerleri korkuyorlar gençlikten.
Devrimci Şair Nazım Hikmet’in dediği gibi, “Hiçbir
korkuya benzemez halkı satanın korkusu”
Ardıç
yazısında, “Bunlar üç yıl sonra oy verecekler. Her beş
seçmenden biri bunlardan olacakmış. Yedi milyon kişi kadar oldukları
hesaplanıyor. Belirgin bir siyasi görüşleri yok. Çoğu ‘apolitik’… Gezi
olaylarının vandallık ve çapulculuktan ileri gidememesi de bunun göstergesidir.
‘Toplumsal’ değil ‘bireysel’ insanlar. Bencillik düzeyinde. Aileleriyle
aralarında uçurum var. Çalışmadan, kısa yoldan para kazanmak da en büyük
arzuları. İçlerinde ‘mal ergen’ tabir edilenlerin oranı hayli yüksek” ifadelerini
kullandı.
Ardıç
yazısında Şanlı Gezi İsyanı’mızı hedef alarak, “Vandallık”, “Çapulculuk” olarak nitelendirmiş ve Gezi’ye katılan
milyonlarca gencin ‘Apolitik’
olduğunu iddia ederek Gezi Direnişi’nin ileriye gidemediğini savunmuş. Şanlı
Gezi İsyanı’nda milyonlarca genç çevremizi, doğamızı, tarihimizi korumak için
ve AKP’giller iktidarının baskılarına karşı Türkiye’nin 80 ilinde mücadele vermişti.
Bu mücadele sonucu 8 gencimiz polisin müdahalesi sonucu yaşamını yitirmişti.
Ardıç
yazısının diğer bölümünde de,“Çoğu cahildir. Bilgileri bilgisayarda karşılarına çıkan çoğu
zırva ve yalan yanlış ‘site malumatıyla’ sınırlıdır. Özgüvenleri de ‘tavan’
yapmış, küstahlık, saldırganlık, pervasızlık, şımarıklık ve arsızlık
boyutlarına ulaşmıştır. Bilgisayar ve ‘sosyal medya’ da hayatlarının olmazsa
olmaz bir parçasıdır tabii… Günde altı saatten fazla geçiriyorlar bilgisayarda.
Bunların cep telefonlarını ellerinden alsan, ölürler. Sosyal medyadan kessen
intihara kalkışanlar çıkabilir. Bunların oyları nasıl alınır? Bol bol ‘bedava
megabayt’ dağıtmak tek çıkar yol gibi!”ifadelerini kullanarak
satılmışlığını, halk düşmanlığını konuşturmaya devam ediyor.
Aslında Ardınç’a şunu sormak
lazım. Eğer gençlik gerçekten dediği gibiyse bunun sorumlusu kim? Gençliğin
siyasetten uzak durmasının, apolitikleşmesinin temel sebebi de zaten ABD
Emperyalistleri, onların işbirlikçiliğine soyunmuş yerli satılmışlardır, bugün
de bu görevi üstlenen AKP’giller iktidarıdır. Özellikle 12 Eylül 1980 faşist
darbesi ile birlikte ABD Emperyalizminin temel hedefi gençliğin kafadan
silahsızlandırılması ve toplumsal olaylara uzak, düşünmeyen, sorgulamayan, apolitik
insanlar olarak kalması olmuştur.
AKP’giller, kendi Ortaçağcı Gerici
düşüncelerine ‘mürit’ yetiştirmek, her gün siyasal İslamcı propagandayla dindar
ve kindar nesil yetiştirmek amaçlarına karşı çıkan gençlere tahammül
edemiyorlar. Aslında AKP’giller’in yazarlarının ve reislerininde en çok
kaldıramadığı şey bu. Yıllarca sistemli bir propaganda yapmalarına rağmen asıl
hedefleri olan gençliğin kindar ve dindar nesil olmaması, muhalif olması. Yoksa
AKP’giller’in sinirlendikleri ve kaldıramadıkları şey bir canlı yayına yapılan
yorumlar ve dislike’lar değildir. Bugünün gençlerinin kendilerine karşı olmasıdır.
Bu konuya yönelik sürekli Gezi Direnişimize değinmeleri boş yere değildir. O
isyanın temel gücü gençliğin ta kendisidir. Bugünkü tepkilerinin sebebi de
budur, bugünün gençliğinin kendilerini iktidardan edeceklerini
gördüklerindendir, yani korkularındandır tüm bu tepkileri.
Ardıç yazısında, “bunların cep telefonlarını ellerinden
alsan, ölürler. Sosyal medyadan kessen intihara kalkışanlar çıkabilir” diyor.
Biz de Ardıç’a AKP’gilller’in yaratmış olduğu eğitim sistemi yüzünden intihar
eden gençliği hatırlatıyoruz.
·
Muğla’nın Milas ilçesinde Melek
Kurtuluş, YKS sınav öncesi yaşadığı stres sonucu intihar etti. (2020)
·
Diyarbakır’da Ömer Ateş, YKS
sınavı sırasında rahatsızlandığı için sınava alınmaması sonucunda intihar
etti.(2020)
·
Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde Melis
Cılız, YKS sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından hedeflediği puanı
alamayınca intihar etti. (2019)
·
Kocaeli’nin Derince ilçesinde Yunus
Faruk Matur, LGS sınavından istediği notu alamaması üzerine intihar etti.(2019)
·
Çanakkale’nin Biga ilçesinde
Büşranur Kalaycı, YGS sınavına bir dakikalık gecikme nedeniyle alınmamasının
ardından intihar etti. ( 2017)
·
Kayseri’de Ömer Faruk Duranoğlu
isimli öğrenci, YGS’den düşük aldığı için polis memuru babasının silahı ile
intihar etti. (2017)
·
İzmir’in Torbalı ilçesinde Umut Okay
Giriş, Takdir’i iki puanla kaçırdığı için intihar etti. (2016)
·
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde Ayşe
Berrin Yılmazlar, TEOG sınavından istediği puanı alamadığı için intihar etti. (
2016)
·
Bursa’nın Gemlik ilçesinde Mehmet
Güven Turan, LYS’den düşük alınca tabanca ile intihar etti.(2016)
·
Kocaeli’nin Başiskele İlçesinde Özge
Kahraman, KPPS sınav stresine dayanamayarak babasının silahı ile intihar etti.
(2016)
AKP’giller
iktidarı ve onun yandaş yazar-çizerleri korku içerisinde gençliğe saldırmaya
devam ettikçe, yıkıma doğru gitmeye devam edecekler. Gençliği prangaya vurmak
isteyen AB-D uşağı Parababaları düzenine ve onun bekçiliğini yürüten
AKP’giller’e karşı koyabilmenin yolu örgütlü mücadeleden geçer. Bu ülkenin
gençleri yani bizler AB-D Emperyalizmine ve onların yerli uşaklarına karşı
mücadelemizi sürdüreceğiz. Ve eninde sonunda zafer kazanacağız. 4 Temmuz 2020
Kurtuluş Partisi Gençliği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.