Bundan tam 99 yıl
önce, Mustafa Kemal ve Birinci Kuvayimilliyecilerimiz işgal altındaki vatanımızı
Emperyalistlerden ve yerli işbirlikçilerinden kurtarabilmek için “Ya İstiklâl Ya Ölüm”şiarı ile yola
çıktılar. Dünyada emperyalizme karşı kazanılan ilk bağımsızlık savaşını, Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı
gerçekleştirdiler. Emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçilerini ülkemizden
kovdular. 19 Mayıs, Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mıza kıvılcım
olmuştur, İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın da meşalesidir!
Emperyalistler, 99
yıl önce kaybettikleri bu savaşı, uğradıkları bu müthiş hezeyanı unutamadılar. Sömürdükleri
diğer mazlum halklara umut olmasını, yeni bağımsızlık mücadelelerine örnek
olmasını sindiremediler. Besledikleri derin intikam duygusu ve emperyalist
emellerini hayata geçirme arzusuyla pusuya yattılar. Vatanımızı topuyla,
tüfeğiyle işgalinde başarılı olamayan emperyalist çakallar bu kez başka bir yol
izlediler; ekonomik, siyasi olarak ablukaya aldılar, kendilerine bağımlı hale
getirdiler ülkemizi. İşbirlikçilerini iktidara getirerek, planlarını onların
eliyle hayata geçirdiler. Sevr adlı
yırtılıp suratlarına fırlatılan hedeflerini, allayıp pullayarak yeniden
getirdiler önümüze.Ülkemizi 1950 yılından bu yana AB-D
Emperyalistlerinin belirledikleri hain işbirlikçileri yönetmektedir ve bunların
tamamı bu projeyi hayata geçirmek için çalışmıştır. Yoksulluk cehenneminde
yanan, CIA İslamı’yla uyuşturulan halkımız, 70 yıldan bu yana emperyalizmin
uşaklarına mahkûm edilmiş durumdadır.
Bütün bu
uğraşlarının sebebi Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın intikamını almak, Yeni Sevr’i hayata geçirmektir. Ve vatanımızı
üç parçaya bölmektir. İşte bu yüzden Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın
izlerini silmeye çalışmakta, yakaladıkları her fırsatta Mustafa Kemal’e ve
silah arkadaşlarına hakaretler savurmaktalar. Çünkü “Ya İstiklal Ya Ölüm” diyerek emperyalistleri denize döken Mustafa
Kemal ve Birinci Kuvayimilliyecilerin Antiemperyalist ruhlarından hâlâ
korkmaktalar.
Yerli ve yabancı
Parababaları, işbirlikçileri AKP’giller eliyle halklarımızı işsizlik ve pahalılık
cehenneminde cayır cayır yakmaktadır. Bu gerici, asalak, halk düşmanı güruh ülkemizi
Ortaçağ karanlığına götürmektedir.
İnsanlığın başdüşmanı
ABD Emperyalistleri “Büyük Ortadoğu
Projesi” ile Ortadoğu Halklarına kan ağlatmakta, zulüm, açlık ve sefaleti
reva görmektedir. Ortadoğu coğrafyası Emperyalistlerin kanlı planlarıyla sömürgeleştirilmeye
mahkûm edilmektedir. “Büyük Ortadoğu Projesi” çerçevesinde 1990’dan bu yana 10
milyon masum Müslüman katledilmiş, Irak, Libya ve Suriye fiili olarak bölünmüştür.
Daha birkaç gün
önce tüm dünyanın gözleri önünde mazlum Filistin Halkı vatanına sahip çıkmak
isterken kurşuna dizildi Siyonist İsrail rejimi tarafından ve Tarihe geçecek
bir katliam yaşandı. ABD Emperyalistleri ve onların Ortadoğu’daki karakolu
Siyonist İsrail bir kez daha ne kadar kan emici, ne kadar insanlık düşmanı olduklarını
gösterdiler.
Sıra artık Türkiye’dedir.
Emperyalist savaş köpekleri ülkemizde de aynı planları uygulamaya sokarak Kurtuluş
Savaşı ile yırtıp çöpe attığımız Sevr’i halklarımıza dayatmaktadırlar.
Ülkemiz ise bu
emperyalistlerin türlü türlü kimliklere bürünmüş işbirlikçileriyle çevrelenmiş
durumdadır. Bugün, Meclisteki Amerikancı 5’li çete “Büyük Ortadoğu Projesi”nin
taşeronluğunu yapmaktadır. Bir teki bile, kanlı zalim AB-D Emperyalizmine karşı
değildir. İktidar hangisinde olursa olsun, AB-D ile “müttefik” olmaktan
vazgeçmeyecektir. Geçtiğimiz günlerde Gazze’de yaşanan katliam sonrasında da bu
durum bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Meclisteki 5’linin tamamı İsrail’e
birkaç sataşma dışında, AB-D Emperyalizmine ses çıkartamamıştır. Sadece ufak
mızıldanmalar gösterebilmişlerdir. Çünkü onlar emperyalizmin koltuk değnekleri
olmadan yürüyemez durumdadır.
Yaklaşan baskın
seçim de aslında bir düzenbazlıktan ibarettir. Bu seçimin,sonucu ne olursa
olsun bizce kazanını çoktan bellidir; ABD ve AB Emperyalistleri. Halkımıza reva
görülen her zamanki gibi ölümlerden ölüm beğenmek olacaktır.
Ancak Emperyalistler
ve yerli hainler çetesi şunu bilmelidirler ki; bu hayâsızca gidişe dur diyen,“Vatan aşkını söylemekten korkar hale
gelmektense ölmek yeğdir” şiarını benimsemiş bizler de aynı Birinci Antiemperyalist
Kurtuluş Savaşı’mızda olduğu gibi yeniden emperyalistleri ve onların yerli
işbirlikçilerini vatanımızdan defedeceğiz.
Henüz 17 yaşındayken
elde silah vatan müdafaasına atılan Hikmet
Kıvılcımlı’nın düşünce oğulları ve kızları olarak, “Ya İstiklal Ya Ölüm”
şiarını ölünceye dek haykıran Denizler’in, Mahirler’in gerçek devamcıları
olarak bu mücadeleyi halklar kurtuluşa erene kadar sürdüreceğiz.
19 Mayıs’ta
yakılan bağımsızlık meşalesini elimizden düşürmeyeceğiz. Yeni Sevr’i de
parçalayıp atacak, İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı da zafere ulaştıracağız! 19
Mayıs 2018
Ya
İstiklal Ya Ölüm!
Yeni
Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşı’mız!
Emperyalistler,
İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler!
Kurtuluş Partisi Gençliği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.