24 Eylül 2017 Pazar

Kurtuluş Partisi Gençliği Eğitimin Gericileştirilmesine Karşı Kadıköy’deydi

Her geçen gün, AB-D ve onların yerli işbirlikçileri AKP’giller iktidarıyla hızla gericileştirilen ülkemiz, faşist bir din devletine doğru ilerliyor. AB-D Emperyalistleri Büyük Ortadoğu Projesi’nin ayaklarını devam ettirmek için, Ortaçağcı AKP’giller eliyle eğitim-öğretimi daha da gericileştirip, işçi sınıfının yedek güçlerinden olan dinamik karakterli, olaylara hızlı tepkiler geliştiren gençliğin önüne her geçen gün bir set daha koyuyor. Özellikle 4+4+4 eğitim sistemiyle beraber hızlanan gerici saldırılar, İmam Hatip ortaokullarının yeniden açılması ve mevcut İmam Hatip Liselerinin sayısının arttırılması, okullarda karma eğitimin kaldırılmak istenmesi, bilimsellikten ve laiklikten gittikçe uzaklaşılması gençliğin zihninin bir örümcek ağı ile sarılmasını amaçlıyor.
Biz de bu ülkenin aydın gençliği olarak, bulunduğumuz her alanda, başta okullarımız gelmek üzere, mahallemizde ve ülkemizin her yerinde Kurtuluş Partisi Gençliği olarak gericiliğe karşı mücadele ediyoruz. 
Bu mücadelenin bir parçası olarak da 24 Eylül’de Kadıköy’de Kurtuluş Partisi Gençliği olarak yapılan gerici müfredata karşı bir eylem gerçekleştirdik. Bayraklarımızla, dövizlerimizle, “Yaşasın Devrimci Mücadelemiz”, “Ortaçağcı Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz”, “Yaşasın Demokratik, Laik, Bilimsel Eğitim” sloganlarıyla Kadıköy’de basın açıklamamızı yaptık.
İstanbul İl Gençliği’nden Seher Yoldaş’ın yaptığı basın açıklamasında AKP’gillerin eğitimin içinin boşaltılıp, laikliğin izlerinin silinip, eğitim sistemiyle bir oyuncak gibi oynandığını vurgulayarak

“Emperyalizmin Ortadoğu’yu bölüp parçalama planları üzerine geliştirdiği BOP doğrultusunda; buna karşı çıkabilecek aydın, laik, cumhuriyetçi Mustafa Kemal gelenekli, tam bağımsızlıkçı bir gençlik kalmaması için, dini duyguları kullanarak okullarımıza önce türbanı soktular, mescit yaptılar; imam hatipleri kat ve kat çoğalttılar; imam hatipler de yetmedi, müfredatlarımızdan evrim kuramını, ders kitaplarından Mustafa Kemal’i ve ardından da laikliğin son kalıntılarını da kaldırdılar.
Gençlik her alanda saldırı altındadır. Her kesimden, yaş grubundan gençlik ve çocuklar emperyalistlerin ve yerli ortaklarının biçtiği geleceksizliğin karanlığını yaşamaktadır. Örnek mi, işte yüzlercesinden seçilmiş birkaçı:
Eğitim gün geçtikçe ticarileşmekte, eğitim kurumları holdingleşmektedir. Parası olmayan okumasın zihniyeti eğitimde egemenliğini günden güne sağlamlaştırmaktadır.
Liseler yerine “etüt merkezleri” adı verilen özel ve sadece sınava odaklı eğitim kurumları dört bir yanı kaplamış durumdadır. Üstelik buralarda öğrenciler dış dünyadan tamamen kopartılarak birer yarış atına çevrilmekte, sınavdan başka hiçbir şeyle ilgilenmemeleri için baskı altına alınmaktadır. Birçoğu da, bu uzun ve yorucu, insanı tüketici sürece düşük bir puanla özel bir üniversiteye gidebilmek için katlanmaktadır.
Özel üniversiteler, devlet üniversitelerinden daha az puanla öğrenci almalarına rağmen, daha kaliteli eğitim verdiği algısı yaratmış, daha çok tercih edilir konuma ulaşmıştır. Devlet üniversitelerindeki en donanımlı akademisyenler yüksek ücretlerle özel üniversitelerde ders vermeye başlamış, para; eğitimin ve bilimin önüne geçmiştir. Halk çocukları büyük sıkıntılara katlanarak özel üniversitelerde burslu okuma hakkı kazansa bile, burslarından olma tehdidi başlarında Azrail gibi beklemekte, üniversite hayatları sosyal olaylardan kopuk, toplumdan soyut geçmektedir. Özel okullar-ticari eğitim, gençliği dört duvara kıstırarak “ya paran ya canın” baskısıyla tahakkümünü sürdürmektedir.
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı “TEOG kaldırılsın.” buyurdu ve birkaç gün içinde TEOG kaldırıldı. Göstermelik de olsa, kısmen de olsa eğitimimizdeki “eşitlik” ilkesi yerle yeksan olmaya gidiyor bu iktidarla. Parası olan istediği okula gitsin; olmayan da İmam-Hatip’e gidip düşünmeyen, sorgulamayan, dindar ve kindar bir neslin üyesi olsun isteniyor. “ dedi.
Açıklamanın ardından eylemimiz “Yaşasın Devrimci Mücadelemiz”, “Ortaçağcı Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz”, “Yaşasın Demokratik, Laik, Bilimsel Eğitim” sloganları eşliğinde sona erdi.
Kurtuluş Partisi Gençliği olarak bulunduğumuz her alanda, okullarımızda, mahallelerimizde, işyerlerimizde AB-D Emperyalistlerine ve yerli işbirlikçileri AKP’giller’e, onların Yeni Sevr planlarına ve Büyük Ortadoğu Projelerine, ortaçağcı-gerici saldırılara karşı mücadeleyi yükselteceğiz.
Tüm devrimci, demokrat, yurtsever gençlerimizi Kurtuluş Partisi Gençliği saflarında örgütlenmeye çağırıyoruz!
Yaşasın gençliğin devrimci mücadelesi!
24 Eylül 2017

Kurtuluş Partisi Gençliği