5 Mayıs 2016 Perşembe

Muğla'dan KPG: Üniversitelerde Ortaçağcı Gericileri İstemiyoruz!

AKP’giller iktidara geldikleri günden itibaren hayatın her alanında gerici uygulamalarıyla halkımızı abluka altında tutmaktadır. Bilim yuvası olması gereken üniversiteler de bu gidişattan payını alıyor. Toplumsal olaylara duyarlı, aydın gençliği baskı altında tutmak, bilimsel eğitim alma hayaliyle üniversitelere gelen halk çocuklarını Ortaçağcı düşüncelerle zehirlemek amacıyla üniversitelerde son dönemde artan Ortaçağcı faaliyetlere bir yenisi daha eklendi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde konferans verecek olan şeriatçı Nurettin Yıldız’ın okulumuza gelişini Kurtuluş Partisi Gençliği olarak üniversite içinde yaptığımız bildiri, yazılama, sticker çalışmaları ile protesto ettik. Bu iktidar destekli vakıfların Laik eğitim karşıtı söylemlerinin üniversitelerimizde yankılanmasına, var olduğumuz sürece karşı çıkacağız. Ülkemizi Ortaçağın karanlığına sürüklemek isteyen gericilere karşı bulunduğumuz her alanda mücadele edeceğiz.

Okulumuzda dağıttığımız bildirimiz:

Ortaçağcı gericiliğe geçit yok

Bugün üniversitemize Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız geliyor. “Gençliğin Miracı” ismiyle sunacağı konferansta neler söyleyecek henüz bilmiyoruz fakat daha önce neler dediğini çok iyi biliyoruz!
Gençliğimizi karanlığa sürüklemek isteyen bu Ortaçağcı Gerici anlayışın sapkın temsilcilerinden Nurettin Yıldız’ın “6 yaşındaki çocukla evlenilebilir” sözlerini, “Her çalışan kadın, gözü doymamış erkek demektir. Çalışan kadın ya evlenmeyi erteleyerek erkeklerin evlilik sürecini baltalıyor ya da evli olduğu halde çalıştığı için yorgunluğu ve vakit darlığı nedeniyle erkeği ile ilişkisinde kadınlığı arızalıdır. Kadınlığı arızalı olduğu için erkeğin gözü açtır. O evinde erkeğini eksik bırakıyor erkeği de iş yerinde bir başka kadına tasallut oluyor. Böyle fuhuş değil ama fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor. Ayrıca çalışan kadın doğurmayan ya da az doğuran kadın demektir.” diyerek zihniyetinden dökülen pislikleri çok iyi biliyoruz! 
ABD emperyalistlerinin icadı olan “Yeşil Kuşak Projesi” ile piyasaya sürülen Ortaçağcı Gerici güruhlar yıllar öncesinden itibaren Ortadoğu halklarına kan kusturmaya başladılar. İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrasında yaratılan bu projenin gereği olarak Türkiye de, İmam Hatiplerle, Kur’an Kurslarıyla ve tarikatlarla donatıldı. Bu çağdışı kurumlar, bir kanserin urları gibi en ücra köylerimize dek uzanarak, oralardaki yoksul, cahil, saf insanlarımızı temiz din duygularını sömürerek ağlarına düşürdü. Onları Ortaçağın ideolojisiyle doktrine ederek, bilime, laikliğe, demokrasiye ve her türden ilerlemeye düşman hale getirdi. Bu bilinçsiz kara halk yığınları, Ortaçağ düzenine dönmenin ya da toplumu Ortaçağa götürmenin en büyük dinî erdem olduğu yolunda şartlandırıldılar. Mecnunlaştırılmış bu yoksul halk yığınlarımız artık cenneti özleye özleye ölümü düşünmekten başka bir şey düşünemez hale getirilmiştir.
Tüm bunların asıl amacı ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’u gerçekleştirmekten başka bir şey değildir. Düşünemeyen bir toplum ve gençlik oluşturulmak istenmektedir. Gençliğin sosyal olaylara karşı en çabuk ve en önde tepki verdiğini yaşanmışlıklarından bilen AKP; gençliğin bulunduğu tüm alanları hızla gericileştirmeye çalışarak, gençliğin “Gezi İsyanı”nda verdiği tepkinin gücünü azaltmayı hedeflemektedir. Bu çalışmalarını başta üniversitelerde yapmaktadır. Üniversitelerde devrimci hareketin ve gerçek bilimin önünü tıkamak, gerici unsurların önünü daha da açmak için, gerici vakıfları okullarda aktif hale getirmişlerdir. Bunların anlattığının/bildiklerinin, “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır. İslamiyet güzel ahlâktan ibarettir” diyen Hz. Muhammed’in, Dört Halife’nin özellikle de Hz. Ali’nin savunduğu İlkel Sosyalizm gelenekli, çağının şartları içinde çok insancıl olan İslam'la hiç ilgisi yoktur.
Tam da iktidarın en büyük yandaşlarından Ensar Vakfı denen tecavüz kurumunun skandalları gün yüzüne çıkmışken, Ortaçağcı Gericiliğin bir pisliği daha ortalığa saçılmışken yukarıda sözlerini alıntıladığımız Nurettin Yıldız denen zatın üniversitemize getirilmesi de ayrı bir rezalettir. Aydın gençlik olarak biz, Nurettin Yıldız ve benzerlerini üniversitemizde istemiyoruz!
Mustafa Kemal önderliğinde Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşımızda yaptığımız gibi ülkemizi karanlığın içinden çıkarmak için, Demokratik Halk İktidarımızda Laikliği yeniden kurmak için tüm gençliği mücadele saflarına, Kurtuluş Partisi Gençliği’nde örgütlenmeye çağırıyoruz!


Yaşasın Demokratik, Laik, Bilimsel, Anadilde Eğitim Mücadelemiz!
Bilim için Laiklik! Gelecek için Laiklik!
Şeriat Ortaçağdır!
Muğla'dan
Kurtuluş Partisi Gençliği