Hikmet Kıvılcımlı'nın genç takipçileri, hem AKP'ye karşı hem de emperyalizme karşı verdikleri mücadele ile halkın iktidarını kuracaklarına inanıyorlar.
Söyleşi: Çağdaş Gökbel (ABC Gazetesi)
Medya’da sıklıkla yer alamayan bir hareket HKP. Özellikle gençler sosyal medya sayesinde bu özgün hareketi tanıma fırsatı bulabiliyorlar. Kurtuluş Partisi gençliğine ülkede yaşanan sorunları ve bu sorunların çözümü için önerdikleri çözüm yollarını sorduk.
HKP (Halkın Kurtuluş Partisi) memleket meselelerine olan özgün yaklaşım biçimiyle adından söz ettiren bir siyasi parti. Gençlerin partiye olan ilgisi ne durumda?
HKP olarak ülke ve dünya meselelerine yaklaşımımızın özgünlüğü, Türkiye Devriminin Önderi Hikmet Kıvılcımlı'dan gelmektedir. Hikmet Kıvılcımlı Türkiye orijinalitesini çözümleyen tek sosyalist önderdir. Bundan dolayı Kıvılcımlı'nın gerçek devamcıları olan biz HKP'liler de ülke ve dünya meselelerini net olarak görüp buna göre sorunların çözümünü ortaya koyuyoruz ve mücadele hattımızı belirliyoruz.
HKP olarak ülke ve dünya meselelerine yaklaşımımızın özgünlüğü, Türkiye Devriminin Önderi Hikmet Kıvılcımlı'dan gelmektedir. Hikmet Kıvılcımlı Türkiye orijinalitesini çözümleyen tek sosyalist önderdir. Bundan dolayı Kıvılcımlı'nın gerçek devamcıları olan biz HKP'liler de ülke ve dünya meselelerini net olarak görüp buna göre sorunların çözümünü ortaya koyuyoruz ve mücadele hattımızı belirliyoruz.
Gençlerin partiye olan ilgisine gelecek olursak; para babaları medyası tarafından yıllarca Hikmet Kıvılcımlı'ya uygulanan ambargo şu anda bize de uygulanmaktadır. Belirli medya kuruluşları dışında ismimiz hiçbir şekilde geçmemekte ve engellenmektedir. Bu ambargoya rağmen vermiş olduğumuz mücadele sonucunda gençlerin ve halkımızın partimize olan ilgisi her gün artmaktadır. Para babaları medyası her ne kadar bizim adımızı kanallarında, gazetelerinde vs. geçirmek istemeseler de bu ambargoyu yapmış olduğumuz eylemlerle ve ülke meseleleri hakkındaki değerlendirmelerimizle aşıyoruz.
“EYLEMLERİMİZİN DOĞRULUĞUNU GÖREN GENÇLİK PARTİMİZE YOĞUN İLGİ GÖSTERİYOR”
Özellikle gençlerin partimize olan ilgisi, yapılan son iki seçimlerde Genel Başkanımızın TRT'de yaptığı seçim konuşmalarıyla daha da arttı. Gençler yukarıda sözünü ettiğimiz ülke meseleleri hakkında ki düşüncelerimizin doğruluğunu görerek; Türkiye'nin bütün bölgelerinden partimizle iletişime geçiyorlar. Bizler, Ustamız Hikmet Kıvılcımlı'dan aldığımız bilinçle ülkemizde ve dünyada olan durumlara her zaman çözümler ve eylemler koyuyoruz. Antiemperyalist mücadelemizi devam ettiriyoruz. Bu mücadelemizi de yaptığımız eylemlerle gösteriyoruz. Örneğin emperyalistlerinin ülkemizde gerçekleştirdiği G-20 adı verilen zirveyi protesto ettik. Emperyalistlerin G-20 dedikleri zirveyi ustamız “Dünya üzerinde hangi çocuğun kaç lokma ekmek yiyeceğine, lüks kahvaltılarda karar verilir” sözüyle tanımlamıştır.
Bu toplantılar dünya halklarının kaderlerinin belirlendiği ve Büyük Ortadoğu Projesi'nin hayata geçirildiği buluşmalardır. Bizler antiemperyalist gençlik olarak, bu katillerin ülkemizde ve dünya da yeri olmadıklarını göstermek için toplantının düzenleneceği günlerde belirli eylemler yaptık. Yaptığımız eylemlerin doğruluğunu gören gençlik partimize yoğun ilgi göstermektedirler. Bizler Kurtuluş Partisi Gençliği olarak mücadelemizi zafere ulaştırana kadar devam ettireceğiz.
Bizler Jön Türkler geleneğinden gelen gençleriz. Ustamız Hikmet Kıvılcımı gençliği şu şekilde tanımlıyor."Aydın genç; Antika çağın ezik, cahil köylüsü değildir. Aydın genç, hiçbir zulmün sindiremeyeceği MODERN İŞÇİ SINIFI gibi bir yenilmez devrimci özgücün müttefikidir. Üstelik gençliğimizin tükenmez “GENÇ TÜRKLER” devrimci geleneği vardır. Yıldırılamaz gençlik." (Hikmet Kıvılcımlı, Gençliğin Üç Alınyazısı)
ONLAR MÜSLÜMAN DEĞİL CIA-MUAVİYE İSLAMININ TEMSİLCİLERİ
Karaman'da yaşanan cinsel istismar olayı pek çok insanı derinden sarstı. Sizce bu tip olayların önüne nasıl geçilebilir?
Ülkemizin Ortaçağcı gidişatı ve Laiklik mücadelesini önemini yıllardır dile getiriyoruz. Bu tarz olaylar ortaçağcı gericilerin her geçen gün ülkemizi karanlığa sürüklediğin kanıtıdır. Ortaçağcı gericilerden kastımız ise AB-D Emperyalistlerinin ülkemizdeki yerli işbirlikçileridir. Bunların başında AKP'giller gelmektedir. Özellikle tecavüz ve kadına şiddet olayları AKP iktidarı döneminde artmıştır. Çocuklara tecavüz edenler Müslüman olduklarını söyleyen ama gerçekte Müslümanlıkla hiç alakası olmayan, CIA-Muaviye İslamı’nın temsilcileri olan ve insanlıktan nasibini almamış yaratıklardır. Bu tarz iğrençlikler ülkemizde ve dünyada aslında her gün gerçekleşmektedir. Ama bu olayların üstünü bir şekilde örtmektedirler.
Ülkemizin Ortaçağcı gidişatı ve Laiklik mücadelesini önemini yıllardır dile getiriyoruz. Bu tarz olaylar ortaçağcı gericilerin her geçen gün ülkemizi karanlığa sürüklediğin kanıtıdır. Ortaçağcı gericilerden kastımız ise AB-D Emperyalistlerinin ülkemizdeki yerli işbirlikçileridir. Bunların başında AKP'giller gelmektedir. Özellikle tecavüz ve kadına şiddet olayları AKP iktidarı döneminde artmıştır. Çocuklara tecavüz edenler Müslüman olduklarını söyleyen ama gerçekte Müslümanlıkla hiç alakası olmayan, CIA-Muaviye İslamı’nın temsilcileri olan ve insanlıktan nasibini almamış yaratıklardır. Bu tarz iğrençlikler ülkemizde ve dünyada aslında her gün gerçekleşmektedir. Ama bu olayların üstünü bir şekilde örtmektedirler.
LAİKLİK MÜCADELESİ ÖNEMLİ
Bu Ortaçağcı gericilerin tarihi AB-D Emperyalistlerinin Sovyetler Birliği döneminde Komünizmin Ortadoğu halkları arasında yayılmasını engellemek için Yeşil Kuşak Projesi adıyla yarattığı CIA İslamı'nın ortaya çıkmasıyla başlar. Ayrıca Müslümanlık adıyla insanları vahşice katledip, kafalarını kesen, insan pazarları kuran IŞİD ve benzeri canilerde bu projenin ürünüdür. Bu olayların ve Ortaçağcı gidişatın önüne geçmek için başta emperyalizme karşı mücadele etmek gerekir. Ülkemizde de bu Ortaçağcıların bu kadar fazla türemesinin nedeni de AKP'nin iktidara geldiği günden beri, başta Laiklik olmak üzere Cumhuriyetin kazanımlarını bir bir yok etmesidir. Bu anlamda Laiklik mücadelesi en önemli etkendir. Dolayısıyla bu olayların önüne geçmenin tek yolu Laiklik ve bilimselliği ön plana çıkaran bir iktidar kurmaktır. Partimiz bunu Demokratik Halk İktidarı olarak nitelendirmektedir.
Başkanlık sistemi tartışmaları ve giderek artan şiddet ortamında çoğu genç yüzlerce insan yaşamını yitirdi. HKP gençliği içinden geçtiğimiz bu sancılı süreci nasıl yorumluyor?
Biz iki Amerikancı cepheden birini seçerek bu kanlı sürecin işleyişini kolaylaştırmaktansa, gerçekten sömürüsüz ve çıkarsız bir kardeşlik ortamının yaratılmasından yanayız. Bu süreci çok öncesinden görmüş bir hareketin gençleri olarak; hem meclisteki partilerin hem kendilerini sol olarak nitelendiren -bizce Sevrci Soytarı Sahte Sol olan- grupların hem de Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi olan PKK'nin, bu “Yeni Sevr” sürecine destek vermelerinin emperyalistlerin ekmeklerine yağ sürdüğünü düşünüyoruz. Emperyalistlerin ülkemizde Müslüman bir İsrail kurma projesinde rol almaktadırlar. Bu sürecin sonu Türk Halkı'na ve Kürt Halkı'na kan, gözyaşı ve yüzyıllarca onarılmayacak yaralar getirecektir. Sırf kendi koltukları ve mevkileri için ülkemizi bu kan gölünün içine atanların suçlarıysa asla affedilemez.
Biz iki Amerikancı cepheden birini seçerek bu kanlı sürecin işleyişini kolaylaştırmaktansa, gerçekten sömürüsüz ve çıkarsız bir kardeşlik ortamının yaratılmasından yanayız. Bu süreci çok öncesinden görmüş bir hareketin gençleri olarak; hem meclisteki partilerin hem kendilerini sol olarak nitelendiren -bizce Sevrci Soytarı Sahte Sol olan- grupların hem de Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi olan PKK'nin, bu “Yeni Sevr” sürecine destek vermelerinin emperyalistlerin ekmeklerine yağ sürdüğünü düşünüyoruz. Emperyalistlerin ülkemizde Müslüman bir İsrail kurma projesinde rol almaktadırlar. Bu sürecin sonu Türk Halkı'na ve Kürt Halkı'na kan, gözyaşı ve yüzyıllarca onarılmayacak yaralar getirecektir. Sırf kendi koltukları ve mevkileri için ülkemizi bu kan gölünün içine atanların suçlarıysa asla affedilemez.
“EMPERYALİSTLER BİN DEVLETLİ DÜNYA PROJESİNİ HAYATA GEÇİRİYORLAR”
Emperyalistler, bin devletli dünya projesini hayata geçiriyorlar. Yugoslavya’da bunu yaptılar, Irak’ta, Libya’da bunu başardılar, Suriye’de de bunu yapıyorlar. Türkiye de bu ülkeler gibi olma yolundadır, Suriyeleşme yolundadır.
Gerek parti açıklamalarımızda, gerek genel başkanımızın konuşmalarında, gerek de eylemlerimizde bu öngörülerimizi olabildiğince aktarmaya çalıştık. Şoven tutumlarının hiçbirinin bu süreci durdurabileceğini düşünmüyoruz. Ülkemizde Kürt Sorunu’nun olduğunu biliyoruz. Ancak bu sorunun emperyalistlerin Ortadoğu’daki planları doğrultusunda çözülemeyeceğini de biliyoruz. Bu sorunun çözümünü Hikmet Kıvılcımlı 1933’te Elazığ Zindanı’nda yazdığı “Yedek Güç: Ulus(Doğu)" eserinde ortaya koymuştur. Meseleyi sınıfsal olarak ortaya koymuş, değerlendirmiş ve bilimsel olarak çözümlemiştir. Çözüm iki halkın eşitçe yaşadığı “Türk-Kürt Halk Cumhuriyeti’dir.”
Bu çözümün yolu da emperyalizme, faşizme ve ortaçağcı gericiliğe karşı cepheden savaşmaktır.
Sosyalist düşüncelere sahip gençler için Küba önemli bir figür olmaya devam ediyor. Amerika ile yapılan anlaşmaları ve Obama’nın Küba’yı ziyaret edişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küba’daki geri gidişi üzülerek takip ediyoruz. Obama Küba ziyaretinde yaptığı konuşmada “... eğer 50 yıl boyunca bir şeyler yaptınız ve işe yaramadıysa yeni şeyler yapmak mantıklıdır” diyor. Yani niyetini gizleme gereği duymuyor. ABD Emperyalizmi yıllardır takındığı düşmanca tavrın işe yaramadığını görüp daha ılımlı yollardan Küba’yı dize getirmeye çalışıyor. Küba Halkı’nın önderlerinin de bunu göremeyişi bizce üzücü bir durum. Bu olay üzerine Kübalı Yoldaşlar’a dostça eleştirilerimizi sunduğumuz bir açıklama da yapıldı Genel Başkanımız tarafından.
Küba’daki geri gidişi üzülerek takip ediyoruz. Obama Küba ziyaretinde yaptığı konuşmada “... eğer 50 yıl boyunca bir şeyler yaptınız ve işe yaramadıysa yeni şeyler yapmak mantıklıdır” diyor. Yani niyetini gizleme gereği duymuyor. ABD Emperyalizmi yıllardır takındığı düşmanca tavrın işe yaramadığını görüp daha ılımlı yollardan Küba’yı dize getirmeye çalışıyor. Küba Halkı’nın önderlerinin de bunu göremeyişi bizce üzücü bir durum. Bu olay üzerine Kübalı Yoldaşlar’a dostça eleştirilerimizi sunduğumuz bir açıklama da yapıldı Genel Başkanımız tarafından.
Yapılan anlaşmalar ekonomik olarak Küba’yı dolara bağımlı hale getirmek amacı taşıyor. ABD'li Para babalarının orada yapacağı yatırımlar doğrudan sosyalist ekonomiyi yıkacaktır. Obama'nın Küba'daki muhaliflerle yaptığı görüşmeler onları cesaretlendirmek, bütün sosyalist kamuoyuna ise "Bakın ben sizin kalenize girdim, burayı yıkacağım" gibi tehditler savurmak içindir.
Bizim bu değerlendirmelerimiz umutsuzluk yaratmak ya da yoldaşlarımızı mücadeleden soğutmak için değildir. Basit gösterilmeye çalışılan bu olayın aslında ne kadar kritik ve can alıcı olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
Umarız Küba Halkının önderleri bu hain oyunu bir an önce fark edip gerekli önlemleri alırlar. ABD Emperyalizmini topraklarından yeniden defederler ve sosyalizmin kalesi olmaya devam ederler.
“GENÇLİĞİ İKİNCİ KURTULUŞ SAVAŞINI VERMEK ÜZERE SAFLARIMIZA BEKLİYORUZ”
Yurtsever, Antiemperyalist, Laik ve halkların kardeşliğini savunan gençliği İkinci Kurtuluş Savaşı'nı vermek üzere saflarımıza bekliyoruz.
Sözlerimizi her zaman ki gibi sonlandıralım: Halkız Halklıyız Yeneceğiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.