4 Şubat 2016 Perşembe

Sancaktepe’de TOKDEF’in düzenlediği “Gençlik Konuşuyor” paneli gerçekleşti



Ülkemizin “Suriyeleşme” sürecinden geçtiği bugünlerde, bu gidişe engel olmak konusunda partilerin ve gençlik örgütlerinin çözümlerini aktardığı “Gençlik Konuşuyor” başlıklı panel, TOKDEF (Tokat İli Dernekler Federasyonu) Gençlik Kolları tarafından Sancaktepe Genco Erkal Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Etkinlikte partimizi gençlik örgütümüz Kurtuluş Partisi Gençliği adına Hüseyin Can Pala yoldaş gerçekleştirdi. Panelin diğer katılımcıları ise Türkiye Gençlik Birliği, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Komünist Hareketi ve Fikir Kulüpleri Federasyonu oldu.



Panel sırasında katılımcılar, öncelikle örgütlerinin gündeme dair görüşlerini ve bunun gençliğe yönelik yansımalarını katılımcılara aktardılar. Bu kapsama dair yapılan konuşmada temsilcimiz Hüseyin Can yoldaş, emperyalizmin ülkemizi parçalanma eşiğine getirdiğini, yaşanan olayların AB-D emperyalizminin ortaya koyduğu BOP planı doğrultusunda meydana geldiğini ortaya koydu.




Bu bölümün ardından moderatörün partilere yönelttiği sorular cevaplandı. “Türkiye’nin bulunduğu durumda dolayı iktidar mı başarılı, yoksa hükümet mi başarısız” şeklinde yöneltilen soruya temsilcimiz “hem iktidarın, hem de meclisteki muhalefetin Türkiye’nin mevcut duruma getirilmesinde başarılı olduğunu, meclisteki tüm partilerin emperyalizmden aldıkları görevleri yerine getirdiğini” belirtti. [http://odatv.com/iste-chpyi-karistiran-sezgin-tanrikulu-belgeleri--2310131200.html] Ardından muhalefet partilerinden biri olan CHP’nin bu noktadaki rolünü anlatırken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun, Wikileaks belgelerinde ABD’de bir kontr-gerilla örgütü işlevi görmekte olan Stratfor’da TR-705 kodu ile kodlandığını, Tanrıkulu’nun emperyalist bir devlete hizmet etmekle görevli olduğunu belirtti. Yoldaşımız, tüm işbirlikçi ve hainlere olduğu gibi yüreğinden gelen bir şekilde bu yapılanın halkımızın dili ile namussuzluk olduğuna işaret etti.

Yoldaşımızın sözünün ardından salonda AB-D işbirlikçisi Sezgin Tanrıkulu’na ve dolayısıyla CHP’ye hareket edildiği iddia edildi. Yoldaşımız “Halkımız parası olmayana parasız, namusu olmayana namussuz der, neden alınıyorsunuz?” diyerek karşılık verdi ve sözünde bir hareket olmadığını ortaya koydu. CHP Sancaktepe İlçe Başkanı olay sırasında, izleyici olarak bulunduğu salonda CHP Kadıköy Gençlik Kolu başkanına emir vererek (Oraya çıkmayacaksın Pınar!), “Gençlik Konuşuyor” başlıklı panelde gençliğe yönelik müthiş(!) bakış açılarını göstermiş oldu. Bunun ardından CHP Kadıköy Gençlik Kolları Başkanı, panel sürdüğü sırada konu ile ilgili tavırlarını tartışmak için salondan ayrıldı.



Ardından panel moderatörü tarafından panel sorularla devam etti. Moderatör tarafından sorular doğrultusunda Taksim-Gezi isyanı üzerine düşünceler, gündemi işgal eden “Başkanlık” meselesi, Anti-Emperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı önderi Mustafa Kemal’e bakış ve 1915’de Osmanlı İmparatorluğu’nda gerçekleştirilen Ermeni Techiri ile ilgili düşünceler katılımcılarla paylaşıldı.



3 saat süren etkinlik sırasında partimize yönelik çirkin bir eylem de ortaya konuldu. Panel sürdüğü sırada CHP temsilcisi, yapılan değerlendirmelerini açıklamak için salona geri dönüp, konuşmacıların sözünü keserek panelden ayrılacaklarını belirtip, yoldaşımızın siyasal ahlakının eksik olduğu ithamı öne sürüldü. Bizce bu davranış, Birinci Anti-Emperyalist Kurtuluş Savaşı öncüsü Mustafa Kemal’in kurduğu CHP açısından utanç vericidir. Genç yoldaşımızın kendi görüşlerini ortaya koymasını, inandığı şekilde, samimice görüşlerini belirtmesini ahlak yoksunluğu olarak ortaya koymaları da iki kat daha utanç vericidir.



Farklı bir ülkeye ajanlık yaptığına dair cevap veremeyen, CHP’ye üyeliği ve Genel Başkan Yardımcılığı’na seçilişi bile şaibeli olan bir “namussuz” için CHP salonu terk ediyor. Panelin bulunduğu ortama uygun olarak cevap hakkını kullanmak ve bizim iddiamızın aksini ortaya koymak yerine, partilerinin üst kademelerine “görevlerini yaptıklarını” kanıtlamak için dinleyicilere saygı duymadan paneli gürültülü bir şekilde bölüyorlar. Bunu yaparken de “90 yıllık bir çınar olan CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı’na hareket ettirmeyiz” diyorlar utanmadan. Bunu söyleyen CHP’lilere soruyoruz. O 90 yılın kaç yılına sahip çıkıyor Sezgin Tanrıkulu, bunu cevaplayabilir misiniz? Ömrü CHP düşmanlığı ile geçen ortaçağcı gerici, partinin kurucusu Mustafa Kemal’e “kafir Kemal” diyen diğer bir Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, 90 yılın ne kadarına sahip çıkıyor? İnsan bu sözü söylerken yüzü kızarır, utanır.



Halbuki bizim CHP temsilcisine soracak çok fazla sorumuz vardı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Vakit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya adlı aşağılık ortaçağcı gericiye taziye telefonu açmasını nasıl değerlendirdiklerini soracaktık. Sürekli olarak konuşmalarında işçi sınıfının yanında yer aldıklarından bahsederken, kendi belediyelerinde sendikalı işçileri atılmasını nasıl açıklayacaklarını soracaktık. Yine göbekten CHP’ye destek olduğunu bildiğimiz TÜSİAD, TİSK, TOBB üyesi parababalarının yaptıkları işçi kıyımlarını, AKP’nin çevre katliamcısı projelerine desteklerini soracaktık kendilerine. CHP’nin parti programından bağımsız hareket eden üyelerin, bunların çeşitli ortamlarda hareket ettikleri Mustafa Kemalci, yurtsever, laik ve Taksim-Gezi isyancısı insanların oyları ile belediyelerde ihale peşinde koşmalarını nasıl değerlendirdiklerini soracaktık. Maalesef bu soruları sormaya fırsat olmadı.
CHP, yönetici kadro olarak işi gücü siyaset tüccarlığı olmuş, Sevrci Sahte Sol’un eski geleneklerinden dökülenlerin ve fonculukla yaşayan Erbert Vakfı üyesi sosyal demokratların çöplüğüdür. Hem partinin hiyerarşik yapısına kölece itaat eden, hem de ağzından devrimciliği düşürmeyen bu soytarıların kaçıp gitmesi, bizce kendilerini besleyen parababalarına “görevimizi yaptık ey yüce efendimiz” mesajıdır.


CHP’ye oy vermeye devam eden içtenlikli insanlarımıza soruyoruz, bu soytarılığa daha ne kadar tahammül edeceksiniz?



Halkın Kurtuluş Partisi, olanı olduğu gibi koymaya devam edecektir. “Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadan o memlekete kurtuluş yoktur” diyen İsmet İnönü’nün sözünü kavrayamamış olanların, ajan Sezgin Tanrıkulu için ortadan kaybolmaları normaldir. Biz bu ithamlara, bağırış çağırışlarına karşılık sakin duruşumuzu koruduk ve panelde bulunduğumuzu hatırlayarak yerlerimizden ayrılmamız ile bu tavırlarına cevap verdik. CHP’nin ajan sevicilerinin yolunda kaya olmaya devam edeceğiz. Ve yoldaşımızın sarf ettiği sözün arkasındayız.



“o sözler ki kalbimizin üstünde

dolu bir tabanca gibi

ölüp ölesiye taşırız

o sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan

uğrunda asılırız”



Sezgin Tanrıkulu, belgeli bir emperyalizm ajanıdır ve bu sebeple de namussuzdur.



Kahrolsun emperyalizm!

Yaşasın sosyalizm!

Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!

KURTULUŞ PARTİSİ GENÇLİĞİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öneri/eleştiri ilet.