Ülkemizin “Suriyeleşme” sürecinden geçtiği bugünlerde, bu
gidişe engel olmak konusunda partilerin ve gençlik örgütlerinin çözümlerini
aktardığı “Gençlik Konuşuyor” başlıklı panel, TOKDEF (Tokat İli Dernekler
Federasyonu) Gençlik Kolları tarafından Sancaktepe Genco Erkal Kültür
Merkezi’nde gerçekleşti. Etkinlikte partimizi gençlik örgütümüz Kurtuluş
Partisi Gençliği adına Hüseyin Can Pala yoldaş gerçekleştirdi. Panelin diğer
katılımcıları ise Türkiye Gençlik Birliği, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye
Komünist Hareketi ve Fikir Kulüpleri Federasyonu oldu.
Panel sırasında katılımcılar, öncelikle örgütlerinin gündeme
dair görüşlerini ve bunun gençliğe yönelik yansımalarını katılımcılara
aktardılar. Bu kapsama dair yapılan konuşmada temsilcimiz Hüseyin Can yoldaş,
emperyalizmin ülkemizi parçalanma eşiğine getirdiğini, yaşanan olayların AB-D
emperyalizminin ortaya koyduğu BOP planı doğrultusunda meydana geldiğini ortaya
koydu.
Bu bölümün ardından moderatörün partilere yönelttiği sorular
cevaplandı. “Türkiye’nin bulunduğu durumda dolayı iktidar mı başarılı, yoksa
hükümet mi başarısız” şeklinde yöneltilen soruya temsilcimiz “hem iktidarın,
hem de meclisteki muhalefetin Türkiye’nin mevcut duruma getirilmesinde başarılı
olduğunu, meclisteki tüm partilerin emperyalizmden aldıkları görevleri yerine
getirdiğini” belirtti.
[http://odatv.com/iste-chpyi-karistiran-sezgin-tanrikulu-belgeleri--2310131200.html]
Ardından muhalefet partilerinden biri olan CHP’nin bu noktadaki rolünü
anlatırken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun, Wikileaks
belgelerinde ABD’de bir kontr-gerilla örgütü işlevi görmekte olan Stratfor’da
TR-705 kodu ile kodlandığını, Tanrıkulu’nun emperyalist bir devlete hizmet
etmekle görevli olduğunu belirtti. Yoldaşımız, tüm işbirlikçi ve hainlere olduğu
gibi yüreğinden gelen bir şekilde bu yapılanın halkımızın dili ile namussuzluk
olduğuna işaret etti.
Yoldaşımızın sözünün ardından salonda AB-D işbirlikçisi Sezgin Tanrıkulu’na ve dolayısıyla CHP’ye hareket edildiği iddia edildi. Yoldaşımız “Halkımız parası olmayana parasız, namusu olmayana namussuz der, neden alınıyorsunuz?” diyerek karşılık verdi ve sözünde bir hareket olmadığını ortaya koydu. CHP Sancaktepe İlçe Başkanı olay sırasında, izleyici olarak bulunduğu salonda CHP Kadıköy Gençlik Kolu başkanına emir vererek (Oraya çıkmayacaksın Pınar!), “Gençlik Konuşuyor” başlıklı panelde gençliğe yönelik müthiş(!) bakış açılarını göstermiş oldu. Bunun ardından CHP Kadıköy Gençlik Kolları Başkanı, panel sürdüğü sırada konu ile ilgili tavırlarını tartışmak için salondan ayrıldı.
Yoldaşımızın sözünün ardından salonda AB-D işbirlikçisi Sezgin Tanrıkulu’na ve dolayısıyla CHP’ye hareket edildiği iddia edildi. Yoldaşımız “Halkımız parası olmayana parasız, namusu olmayana namussuz der, neden alınıyorsunuz?” diyerek karşılık verdi ve sözünde bir hareket olmadığını ortaya koydu. CHP Sancaktepe İlçe Başkanı olay sırasında, izleyici olarak bulunduğu salonda CHP Kadıköy Gençlik Kolu başkanına emir vererek (Oraya çıkmayacaksın Pınar!), “Gençlik Konuşuyor” başlıklı panelde gençliğe yönelik müthiş(!) bakış açılarını göstermiş oldu. Bunun ardından CHP Kadıköy Gençlik Kolları Başkanı, panel sürdüğü sırada konu ile ilgili tavırlarını tartışmak için salondan ayrıldı.
Ardından panel moderatörü tarafından panel sorularla devam
etti. Moderatör tarafından sorular doğrultusunda Taksim-Gezi isyanı üzerine
düşünceler, gündemi işgal eden “Başkanlık” meselesi, Anti-Emperyalist Birinci
Kurtuluş Savaşı önderi Mustafa Kemal’e bakış ve 1915’de Osmanlı
İmparatorluğu’nda gerçekleştirilen Ermeni Techiri ile ilgili düşünceler
katılımcılarla paylaşıldı.
3 saat süren etkinlik sırasında partimize yönelik çirkin bir
eylem de ortaya konuldu. Panel sürdüğü sırada CHP temsilcisi, yapılan
değerlendirmelerini açıklamak için salona geri dönüp, konuşmacıların sözünü
keserek panelden ayrılacaklarını belirtip, yoldaşımızın siyasal ahlakının eksik
olduğu ithamı öne sürüldü. Bizce bu davranış, Birinci Anti-Emperyalist Kurtuluş
Savaşı öncüsü Mustafa Kemal’in kurduğu CHP açısından utanç vericidir. Genç
yoldaşımızın kendi görüşlerini ortaya koymasını, inandığı şekilde, samimice
görüşlerini belirtmesini ahlak yoksunluğu olarak ortaya koymaları da iki kat
daha utanç vericidir.
Farklı bir ülkeye ajanlık yaptığına dair cevap veremeyen,
CHP’ye üyeliği ve Genel Başkan Yardımcılığı’na seçilişi bile şaibeli olan bir
“namussuz” için CHP salonu terk ediyor. Panelin bulunduğu ortama uygun olarak
cevap hakkını kullanmak ve bizim iddiamızın aksini ortaya koymak yerine,
partilerinin üst kademelerine “görevlerini yaptıklarını” kanıtlamak için
dinleyicilere saygı duymadan paneli gürültülü bir şekilde bölüyorlar. Bunu
yaparken de “90 yıllık bir çınar olan CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı’na
hareket ettirmeyiz” diyorlar utanmadan. Bunu söyleyen CHP’lilere soruyoruz. O
90 yılın kaç yılına sahip çıkıyor Sezgin Tanrıkulu, bunu cevaplayabilir
misiniz? Ömrü CHP düşmanlığı ile geçen ortaçağcı gerici, partinin kurucusu
Mustafa Kemal’e “kafir Kemal” diyen diğer bir Genel Başkan Yardımcısı Mehmet
Bekaroğlu, 90 yılın ne kadarına sahip çıkıyor? İnsan bu sözü söylerken yüzü
kızarır, utanır.
Halbuki bizim CHP temsilcisine soracak çok fazla sorumuz
vardı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Vakit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya
adlı aşağılık ortaçağcı gericiye taziye telefonu açmasını nasıl
değerlendirdiklerini soracaktık. Sürekli olarak konuşmalarında işçi sınıfının
yanında yer aldıklarından bahsederken, kendi belediyelerinde sendikalı işçileri
atılmasını nasıl açıklayacaklarını soracaktık. Yine göbekten CHP’ye destek
olduğunu bildiğimiz TÜSİAD, TİSK, TOBB üyesi parababalarının yaptıkları işçi
kıyımlarını, AKP’nin çevre katliamcısı projelerine desteklerini soracaktık
kendilerine. CHP’nin parti programından bağımsız hareket eden üyelerin,
bunların çeşitli ortamlarda hareket ettikleri Mustafa Kemalci, yurtsever, laik
ve Taksim-Gezi isyancısı insanların oyları ile belediyelerde ihale peşinde
koşmalarını nasıl değerlendirdiklerini soracaktık. Maalesef bu soruları sormaya
fırsat olmadı.
CHP, yönetici kadro olarak işi gücü siyaset tüccarlığı olmuş, Sevrci Sahte Sol’un eski geleneklerinden dökülenlerin ve fonculukla yaşayan Erbert Vakfı üyesi sosyal demokratların çöplüğüdür. Hem partinin hiyerarşik yapısına kölece itaat eden, hem de ağzından devrimciliği düşürmeyen bu soytarıların kaçıp gitmesi, bizce kendilerini besleyen parababalarına “görevimizi yaptık ey yüce efendimiz” mesajıdır.
CHP’ye oy vermeye devam eden içtenlikli insanlarımıza soruyoruz, bu soytarılığa daha ne kadar tahammül edeceksiniz?
CHP, yönetici kadro olarak işi gücü siyaset tüccarlığı olmuş, Sevrci Sahte Sol’un eski geleneklerinden dökülenlerin ve fonculukla yaşayan Erbert Vakfı üyesi sosyal demokratların çöplüğüdür. Hem partinin hiyerarşik yapısına kölece itaat eden, hem de ağzından devrimciliği düşürmeyen bu soytarıların kaçıp gitmesi, bizce kendilerini besleyen parababalarına “görevimizi yaptık ey yüce efendimiz” mesajıdır.
CHP’ye oy vermeye devam eden içtenlikli insanlarımıza soruyoruz, bu soytarılığa daha ne kadar tahammül edeceksiniz?
Halkın Kurtuluş Partisi, olanı olduğu gibi koymaya devam
edecektir. “Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur
olmadan o memlekete kurtuluş yoktur” diyen İsmet İnönü’nün sözünü kavrayamamış
olanların, ajan Sezgin Tanrıkulu için ortadan kaybolmaları normaldir. Biz bu
ithamlara, bağırış çağırışlarına karşılık sakin duruşumuzu koruduk ve panelde
bulunduğumuzu hatırlayarak yerlerimizden ayrılmamız ile bu tavırlarına cevap
verdik. CHP’nin ajan sevicilerinin yolunda kaya olmaya devam edeceğiz. Ve
yoldaşımızın sarf ettiği sözün arkasındayız.
“o sözler ki kalbimizin üstünde
dolu bir tabanca gibi
ölüp ölesiye taşırız
o sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
uğrunda asılırız”
Sezgin Tanrıkulu, belgeli bir emperyalizm ajanıdır ve bu
sebeple de namussuzdur.
Kahrolsun emperyalizm!
Yaşasın sosyalizm!
Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!
KURTULUŞ PARTİSİ GENÇLİĞİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.