Hüseyin Can Pala Yoldaş'ın 29 Kasım 2015 tarihinde Ustamız Hikmet Kıvılcımlı anmasında gerçekleştirdiği konuşmanın metni:
Merhaba Yoldaşlar!
Sizleri enternasyonalizmin gerçekçiliğine, siyasal davamızın,
sınıfsal mücadelemizin doğruluğu ve haklılığına inanarak güvenle,
inançla ve geleneğimizin sarsılmaz direnciyle selamlıyorum!
Sizleri, Şeyh Bedreddin’lerden Pir Sultan’lara; Che Guevara’lardan,
Hikmet Kıvılcımlı’lardan, Deniz Gezmiş’lerden bu yana süren haklı
davamızın şerefiyle selamlıyorum! Hepiniz hoş geldiniz…
Sevgili yoldaşlar,
Son aşamasına girmiş kapitalist sistem, her gün emekçi halklara
açlık, sefalet ve kan getirmekten geri durmuyor. 1950 Menderes
Hükümetiyle iyice emperyalizmin batağına saplanmış ülkemiz, ne yazık ki
bugün de emperyalizm projeleriyle cebelleşmektedir. Kıvılcımlı’nın
teorisinin ışığında; önderliğimizin tezleri, değerlendirmeleri gün be
gün gerçeklik kazanmıştır.
Fakat ne yazık ki diyoruz… Bir tarafımız, Ortadoğu’yu daha kolay
sömürmek için yeniden şekillendirilmesini hesaplayan emperyalist
çakalların projesi BOP’un eşbaşkanı Erdoğan, bir tarafımız BOP’un kara
gücü PKK-PYD, diğer tarafımız da BOP’un tersten bölücü görevini üstlenen
ırkçı-şoven yapılarla sarılmıştır. Meclisteki dört Amerikancı burjuva
partisi ve onları destekleyen sözüm ona “sol” yapıların hepsi bugün, bu
emperyalist projeye hizmet etmektedir. Artık gafillik kalmamıştır;
halklara ihanete bulaşmışlardır!
Halklarımız gözyaşı döküyor. İnsanlarımız işsiz, açlıkla mücadele
ediyor. Gençler okula gitmek yerine ağır işlerde çalıştırılıyor. Bizler,
okula gitsek bile aynı zamanda ekonomik sorunlar dolayısıyla ders
çalışmak yerine vardiyalı işlerde çalışıyoruz. Dershaneye gidemiyoruz,
çünkü dershaneye verecek paramız yok. Eğer gidersek ailecek
borçlanıyoruz, ruhsal ve bedensel olarak yıpranıyoruz. Dershaneler
kapandı fakat yerini eşitsizliğin hüküm sürdüğü özel okullar aldı.
Parası olan iyi eğitim alır mantığı bu sistemde sürüp gidiyor. Peki,
soralım arkadaşlar: Parasız eğitim insanın en temel ihtiyacı değil
midir?
Emperyalizmin Ortadoğu ülkelerine pompaladığı Siyasal İslam’ın
okullarımızı vurması bizi derinden etkilemektedir. 12 Eylül icadı
Zorunlu Din Derslerinin müfredatımızda yer alması, okullara türbanla
girilmesi; hatta karma eğitimin kaldırılması için yapılan çalışmalar,
gerici-ezberci eğitimin aşamalarıdır. Bizi düşünmekten, sorgulamaktan,
bilimden uzaklaştırmak istiyorlar! Biz mücadele eden gençlik olarak
buna izin vermeyeceğiz. Laik eğitim hakkımızdır!
Fen dersleri, sayısal dersler için okullarımızın çoğunda laboratuar
yok, varsa araç gereç yok; o da varsa sınıfta ders işleme yok. Çünkü bu
gerici-ezberci sınava dayalı eğitim sistemi bize konunun, olayların
mantığını kavratmak yerine sınavda kısa süreli başarı elde etmemizi
öğretiyor. Parti programımızda da yer aldığı gibi, biz diyoruz ki
ihtiyacımız BİLİMSEL EĞİTİMDİR!
Bir sorunumuz da arkadaşlar, anadilde eğitimdir. Ülkemizde 1000
yıldan bu yana kardeşçe yaşayan Türk ve Kürt Halklarının kardeşliği
artık sözde kalmamalıdır. Bir çocuğun en verimli eğitimi alabilmesi için
önemli maddelerden biri de anadilde eğitimdir. Birkaç defa Şırnak’a
gitme fırsatım oldu. Sınıflara girdim, ilkokul öğrencileriyle muhabbet
etmeye çalıştım. Ve çok zeki öğrenciler olmasına rağmen anadilde eğitim
sorunu yüzünden çok basit matematik işlemlerini bile çözemiyorlar. Bu
sorun çocukların, gençlerin sorunu, bizim sorunumuz değil; eğitim
sisteminin sorunudur. Bunun örneğini en iyi şekilde Sovyet Rusya’sında
görmekteyiz.
Biz diyoruz ki: Her ezilen ulus haklarına kavuşmalıdır!
Yaşasın Anadilde eğitim mücadelemiz!
Partimiz: Kurtuluş Partisi, önüne koyduğu hedefleri büyük oranda
gerçekleştirmektedir. Seçim çalışmalarımızla ve Genel Başkan’ımızın TRT
konuşmalarıyla birlikte işçi-köylü ve emekçi halkımız, Partimizin
ideolojisini yavaş yavaş benimsemeye başlamıştır. Partimiz emekçi
halklar tarafından tanınmaya ve kabul görmeye başlamıştır. Yani
partimiz, Evrim konağındadır!
Aynı zamanda Gençlik Mücadelemiz de gelişim aşamasına girmiştir.
İnsanları örgütlüyoruz, onun dışında insanlar kendileri örgütlenmek
adına Partimize geliyor. Önemli olan bizlerin bu çark içinde sistemli
çalışan bir vida olmayı bilmemizdir. Bu, Sol’un tek temsilcisi olma
görevimizi ciddi anlamda yerine getirdiğimizi gösteriyor.
Zamanımız yok! Dinlenme zamanımız Kıvılcımlı Usta’nın dediği gibi
“bir çay içimlik” zamandır. İlerideki amaçlarımızdan biri Partimizin
doğru ideolojisini YIĞIN GENÇLİK ÖRGÜTÜYLE taçlandırmak ve gençlik
olarak gençliğe yön verecek duruma getirmek, daha sonra ise bu yığınları
parti saflarına katmak ve Proletarya Partisini milim milim örmek için
çabalamaktır.
Parti gençliği olarak bizler grevlerde, direnişlerde namuslu-temiz
işçilerin nasırlı ellerini sıkarak gelişmekteyiz. Bu yüzden sınıf
çıkarını gözetmeden bir hareket düşünmemekteyiz. Bu: parti
ideolojimizin, devrimci şehitlerimizin bize verdiği bir şeref borcudur.
Biz kazanacağımıza ant içmişiz. Düşmanın çokluğuna sayımızın azlığına bakmadan mücadele edeceğimize ant içmişiz!
Halkız Haklıyız Kazanacağız!
Yaşasın Eşit-Bilimsel-Parasız-Demokratik-Laik ve Anadilde Eğitim Mücadelemiz!
Yaşasın Gençliğin Devrimci Mücadelesi!
Hepinizi Kurtuluş Partisi Gençliği adına en içten devrimci duygularımla selamlıyorum!
Şan olsun Parti’ye!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.