2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalyan ve Alman faşizminin işgalinden
kurtulunca Enver Hoca önderliğinde Arnavutluk’ta özel mülkiyetin
kaldırıldığı, eşit ve sınıfsız ve kardeşçe yaşanabilecek Sosyalist bir
topluma geçilmiş oldu.
Kitabın yazarı olan “Fatmır Gjata” sosyalizmin
kuruluş sürecinde önemli görevler yürütmüş, ayrıca faşist saldırıya
karşı elde tüfek büyük bir kararlılıkla direnmiş bir yazardır. Yazar
“Boyun Eğmeyeceksin” adlı bu kitabında bir bataklığın; simgesel bir
yaklaşımla, her an pusuda bekleyen karşıdevrimci kalıntılardan oluşan
bir bataklığın kurutulmasını anlatıyor.Evet, kitap bir bataklığın kurutuluşunu anlatıyor. Bataklığın olduğu yer Maliq o yüzden adı da Maliq Bataklığı.
Ama bu bataklığın önemi yerinden daha büyük, çünkü bu bataklık o
bölgedeki toprakların verimini kaybetmesine ve sosyalizmin kuruluş
sürecine büyük bir balta vurmaktadır. Bunun içindir ki bu bataklığın en
kısa süre içerisinde kurutulması gerekir.
İşte kitabımızın başkahramanı olan Stavri Lara
faşizme karşı olan savaştan yeni dönmüş ve ülkesinde Sosyalizmin kuruluş
sürecinde yardım etmek için kalbi çarpan devrimci bir kişiliktir.
Stavri Lara ilk görevi olarak ülkesinin elini kolunu bağlayan Maliq
Bataklığı’nın kurutulması görevini almıştır. Görevi zordur, çünkü bu
bataklık onlardan önce de birkaç kez kurutulmaya çalışılmış ama başarılı
olunamamıştır. İşgalden yeni kurtulmuş olan Arnavutlukta iş makinesi
sıkıntısı vardır ve bu yüzden de bu bataklığı kurutacak en önemli gücü
“İnsan Emeği”, “İnsan Gücü” oluşturmaktadır.
Bu nedenden dolayı Stavri Lara’nın gönüllü bir biçimde çalışacak
insanlar bulması lazımdır. Ellerindeki zincirleri yeni kırmış olan
insanlar ise bu işe çok sıcak bakmamaktır. Ama yine de halkına ve
vatanına hizmet etmek isteyen kadın, erkek, genç, yaşlı insanlar gönüllü
bir biçimde Maliq Bataklığında çalışmaya başlamıştır.
Tabii bu sırada karşıdevrimin hizmetkârları ise boş durmamakta
bataklığın kurutulmaması için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Gönüllü
çalışan işçiler arasında sorunlar çıkarmak, onların işlerini
bıraktırmaya çalışmak zaten savaştan yeni çıkmış olan bu ülkenin
sorunlarına sorun eklemek bu karşıdevrimcilerin işidir. Ama insanca
yaşanabilecek bir düzene inanmış kişilerin onların oyunlarına ve
yalanlarına kanmadan onları yakalaması çok da uzun sürmeyecektir.
Bu kitap sadece bir bataklığın kurutuluşunu değil aynı zamanda karşıdevrimci kalıntılardan oluşan bir bataklığın
kurutuluşunu anlatmaktadır. Herkese önerebileceğim bu kitap tüm
zorluklara rağmen asla yılmadan çalışmanın ve savaşmanın öyküsünü
anlatması bakımından örnek teşkil etmektedir.
Halk Kurtuluşçu Liseli Bir Yoldaş