15 Eylül 2015 Salı

Bir kitap: "Boyun Eğmeyeceksin"

2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalyan ve Alman faşizminin işgalinden kurtulunca Enver Hoca önderliğinde Arnavutluk’ta özel mülkiyetin kaldırıldığı, eşit ve sınıfsız ve kardeşçe yaşanabilecek Sosyalist bir topluma geçilmiş oldu.
Kitabın yazarı olan “Fatmır Gjata”  sosyalizmin kuruluş sürecinde önemli görevler yürütmüş, ayrıca faşist saldırıya karşı elde tüfek büyük bir kararlılıkla direnmiş bir yazardır. Yazar “Boyun Eğmeyeceksin” adlı bu kitabında bir bataklığın; simgesel bir yaklaşımla, her an pusuda bekleyen karşıdevrimci kalıntılardan oluşan bir bataklığın kurutulmasını anlatıyor.Evet, kitap bir bataklığın kurutuluşunu anlatıyor. Bataklığın olduğu yer Maliq o yüzden adı da Maliq Bataklığı. Ama bu bataklığın önemi yerinden daha büyük, çünkü bu bataklık o bölgedeki toprakların verimini kaybetmesine ve sosyalizmin kuruluş sürecine büyük bir balta vurmaktadır. Bunun içindir ki bu bataklığın en kısa süre içerisinde kurutulması gerekir.

İşte kitabımızın başkahramanı olan Stavri Lara faşizme karşı olan savaştan yeni dönmüş ve ülkesinde Sosyalizmin kuruluş sürecinde yardım etmek için kalbi çarpan devrimci bir kişiliktir. Stavri Lara ilk görevi olarak ülkesinin elini kolunu bağlayan Maliq Bataklığı’nın kurutulması görevini almıştır. Görevi zordur, çünkü bu bataklık onlardan önce de birkaç kez kurutulmaya çalışılmış ama başarılı olunamamıştır. İşgalden yeni kurtulmuş olan Arnavutlukta iş makinesi sıkıntısı vardır ve bu yüzden de bu bataklığı kurutacak en önemli gücü “İnsan Emeği”, “İnsan Gücü” oluşturmaktadır.
Bu nedenden dolayı Stavri Lara’nın gönüllü bir biçimde çalışacak insanlar bulması lazımdır. Ellerindeki zincirleri yeni kırmış olan insanlar ise bu işe çok sıcak bakmamaktır. Ama yine de halkına ve vatanına hizmet etmek isteyen kadın, erkek, genç, yaşlı insanlar gönüllü bir biçimde Maliq Bataklığında çalışmaya başlamıştır.
Tabii bu sırada karşıdevrimin hizmetkârları ise boş durmamakta bataklığın kurutulmaması için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Gönüllü çalışan işçiler arasında sorunlar çıkarmak, onların işlerini bıraktırmaya çalışmak zaten savaştan yeni çıkmış olan bu ülkenin sorunlarına sorun eklemek bu karşıdevrimcilerin işidir. Ama insanca yaşanabilecek bir düzene inanmış kişilerin onların oyunlarına ve yalanlarına kanmadan onları yakalaması çok da uzun sürmeyecektir.
Bu kitap sadece bir bataklığın kurutuluşunu değil aynı zamanda karşıdevrimci kalıntılardan oluşan bir bataklığın kurutuluşunu anlatmaktadır. Herkese önerebileceğim bu kitap tüm zorluklara rağmen asla yılmadan çalışmanın ve savaşmanın öyküsünü anlatması bakımından örnek teşkil etmektedir.

Halk Kurtuluşçu Liseli Bir Yoldaş