Devrim ateşi bütün bedenimizi sarmış durumda. En derinlerden gelerek
ruhumuza çarpan, vicdanımızı okşayan, dudaklarımızdan dökülen bir aşk
bu. Ne güzel, ne kadar da hoş bir şey bu devrim.
Ama insanlar bilmezler ki devrim; devrimi devrim yapanların özgür
iradesi ve halkların kurtuluş mücadelesidir. İnsanlığından ödün vermemiş
kahramanların mücadelesidir devrim.
Devrim, zaferin yüreklerimizi ateşleyen akkoru, geceyi aydınlatan
dolunayın parlaklığıdır. Ne olursa olsun masum ve karşılıksız bir
adanmışlıktır bu. İnsanın kendi devrimidir kızıl. Bazen bir Partizanın
gömleğinden toprağa düşen bir kan damlasıdır binlerce kızıl karanfile
rengini veren, bazen dağlarda açan kızıl bir karanfildir. Şubat’ta açan,
Ekim’de bereketli meyveler veren bir ağacın kızıl yapraklarıdır. Deniz
Gezmiş’tir, Lenin’dir, Hikmet Kıvılcımlı’dır, Che’dir, onu
arayanlarındır ve bilfiil devrim adına her şeydir.
Devrim zaferin, halkların kurtuluşunun kızıl yolculuğudur. Kızıl
bayrağımızın zeminidir ve katiyen kalbimizden sökülüp alınamaz. Bazen
bir yoldaşın ellerindeki sıcaklıktır kızıl. Bazen ise sempatizanın
sloganındaki kelimelerdir o kızıl. Özgürlük yolunda atılan bir adımdır,
kızıla çalan bir gökyüzüdür, devrim sabahının ve bir akşam partizanın
silahının ucundan ateşlenen bir zafer fişeğidir kızıl. Yoldaşın tam
göğsünden çıkardığı bir yumruktur. Evladını kaybetmiş bir annenin
isyanıdır kızıl. İnsanlığın bestelediği kızıl bir zafer marşıdır.
İşte o kızıl halktır! O kızıl bir özgürlüktür! Kızıl şereftir! Kızıl
onurdur! Kızıl bir başkaldırıdır haksızlığa karşı; kızıl bir devrimdir…
Yaşasın Kızıl Devrimimiz!
Konya’dan Kurtuluş Partili Bir Genç Yoldaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.