12 Eylül 2013 Perşembe

Ölmüş denebilir mi insanlığın kurtuluşu uğruna düşene

Ahmet Atakan ölmedi milyonların mücadelesinde yaşamaya devam edecek

Yok ettiklerini sandıkları Spartaküs, Şeyh Bedrettin, Pir Sultan, Kahraman Gerilla Che, Hikmet Kıvılcımlı, Deniz, Mahir yaşıyorsa halkların devrimci mücadelesinde, öldürmekle bitmiyorsa insanlığın kurtuluş mücadelesinin militanları, kaçınılmaz sondan kurtulamayacaklar emperyalistler ve yerli işbirlikçileri.


Bu insanlıktan çıkmış insan müsveddelerinin cenazelerimize bile tahammülleri yok. Korkuyorlar ölümsüzlüğe koşan devrimcilerden. Korkuyorlar korkunun esiri olmayan yurtseverlerden. Korkuyorlar onurundan başka her şeyini insanlığın kurtuluşuna adayan yiğitlerden.
Pervasızlıkları işte bu yüzden. Saldırılarının azgınlığı bu yüzden. Bu yüzden yakıyorlar, yıkıyorlar, sakat bırakıyorlar, katlediyorlar.
Ama bütün çabaları nafile. Yok edemiyorlar Direnişi, yıldıramıyorlar bir gidip bin gelen devrimcileri. Halkın coşkun selinin önüne geçemiyorlar. Biliyorlar ki Halklarımızın bu coşkun seli daha gürleşip hız kazanırsa bu coşkun sele kapılıp yok olacaklar. Bütün dertleri sele kapılıp yok olma sürecini uzatmak.
Sanıyorlar ki yok edersek devrimcileri, yurtseverleri, tutuklarsak direnenleri, mücadele edenleri kaçınılmaz sona doğru gidiş durur.
Yok ettiklerini sandıkları Spartaküs, Şeyh Bedrettin, Pir Sultan, Kahraman Gerilla Che, Hikmet Kıvılcımlı, Deniz, Mahir yaşıyorsa halkların devrimci mücadelesinde, öldürmekle bitmiyorsa insanlığın kurtuluş mücadelesinin militanları, kaçınılmaz sondan kurtulamayacaklar emperyalistler ve yerli işbirlikçileri.
Hatay Armutlu’da toprağa yeni tohumlar vermek üzere düşen Ahmet Atakan’ı da yok edemeyecekler. O’da sadece bedence aramızdan ayrılanlardan. Ne diyor Baba Ali Atakan?
“Tertemiz bir insandı oğlumuz. Haksızlığa gelemezdi Ahmet”.
Anne Emsal Atakan da: “Oğlum Halkı için direndi. Bu yolda canını verdi. Biz başından sonuna kadar oğlumuzun yanındaydık”.
Bir insanın yaşayabileceği en büyük acı olan evlat acısını yaşıyorlar. Yüreklerinde açılan yara gün geçtikçe daha da büyüyecek. Ama Ahmet’in anne ve babası gururlular, çünkü oğulları haksızlığa karşı, halkı için direndiği için katledildi. Tertemiz bir insan olduğu için, yaşamı halklar için kir yumağına çevirmeye çalışan kire bulanmış insanlık düşmanlarınca katledildi. Anne-Baba büyük acılarına rağmen onurlular, çünkü oğulları ölümsüzler kervanına binler tarafından uğurlandı.
Ahmet Atakan’a karşı son görevi yerine getirmek, O’nu anmak ve katleden Tayyipgiller’in Polisini lanetlemek için Ankara’da binler sokaklardaydı. Ankara’nın Tuzluçayır’ında, Dikmen’inde, Kızılay’ında binler bir araya geldi. “Ahmet Atakan Ölümsüzdür”“Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak”“Devrim Şehitleri Ölümsüzdür”“Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” sloganlarıyla anıldı Şehidimiz.
Ama, düşünen insana düşman, vatana düşman, güzel olan, temiz olan her şeye düşman Ortaçağcı Tayyipgiller yine saldırdı. Kızılay’ı, Kurtuluş’u yine dumana boğdu. TOMA’larıyla, Akrepleriyle, Ropokoplarıyla halka yine saldırdı. Anayasada bir haktır ifade özgürlüğü, protesto özgürlüğü ama bunlar kendi namussuzluklarını namuslarıyla yapmadıklarından kendi anayasalarına bile uymuyorlar.
Artık yeter! Artık ölümler bizim için olmamalı. Acılar artık son bulmalı. Artık dinmeli anaların babaların gözyaşları. Son vermek istiyorsak acılara, gözyaşlarına, bu kanser düzenine, milyonların bu düzene karşı öfkesini, kinini örgütlemek gerekiyor. Artık milyonları örgütleyip ordulaştıracak gerçek Proletarya Partisini yeniden örgütlemek gerekiyor. Artık İşçi Sınıfının gerçek partisini yaratmak için bütün devrimcilerin Leninist bir program etrafında bir araya gelip Devrimci Derleniş’i gerçekleştirmeleri gerekiyor. Artık Bilimsel Sosyalizmin Ustalarından Hikmet Kıvılcımlı’nın “Anarşi Yok! Büyük Derleniş!” çağrısına kulak vermek gerekiyor.
Artık, bir daha devrim yüklü yıllar heba edilmesin istiyorsak Demokratik Halk Devrimini gerçekleştirmek gerekiyor.
Artık, bu görevlerin üstesinden gelecek, nihai kurtuluşa gidecek yolu oya örer gibi örecek Kıvılcımlı’nın düşünce oğulları-kızlarına katılmak gerekiyor.
Artık, Halkın Kurtuluş Partisi saflarında savaşmak gerekiyor…

***
Hatay’da Ahmet Atakan Yoldaş’ın yaşamını yitirmesiyle daha da hızlandı eylemler. 11 Eylül günü tüm Türkiye’de “Ses Ver” eylemleri çerçevesinde “Tencere Tava Hep Aynı Hava Haydi Ankara”, “Tayyip İstifa” sloganı ile 21.00’da “Nerede İsen Ses Ver” eylemleri başlattık.
Saat 21’de başta Dikmen olmak üzere Dikmen, Batıkent ve Tuzluçayır’da halk sokaklara çıktı.
21.00’da  Dikmen Ziraat Bankası önünde toplanan kitleye çok geçmeden polis TOMA ve Akreplerle müdahale etti. Her tarafı gaza boğan polise karşı Dikmen Halkı direnerek, ara sokaklardan toparlanıp saat 23.00’da Dikmen Caddesi’ni yeniden trafiğe kapattı.
Bunun üzerinde yeniden saldıran polis TOMA, Akrep ve yüzlerce polisle Dikmen Caddesi’ne yukarıdan ve aşağıdan olmak üzere adeta pusu kurarak saldırdı. Saldırı sırasında yoğun çatışmalar gerçekleşti. Saldırı sonrasında Dikmen’de çok sayıda  kişi gözaltına alındı. Çatışmalar gece 01.30’a kadar devam etti.
Hemen hemen aynı olayların yaşandığı Tuzluçayır’da da gece geç saatlere kadar çatışmalar sürdü. Mahallede gazdan etkilenmeyen hiçbir apartman, ev kalmadı.

Ankara’dan Kurtuluş Partililer

Türkiye yeniden ayağa kalktı!
Hatay’da Tayyipgiller’in polisi tarafından Ahmet Atakan’ın katledilmesinden sonra tüm Türkiye yeniden ayağa kalktı.
Dün İstanbul’da Taksim, Kadıköy, Okmeydanı, Nurtepe, Gazi Mahallesi, Sarıgazi, İkitelli gibi birçok ilçede, Ankara’da Kızılay, Tuzluçayır, Batıkent, Dikmen, İzmir, Hatay, Adana, Mersin gibi birçok ilde yapılan anma eylemleri bugün (11 Eylül) yaygınlaşarak devam ediyor.
Öfke dinmiyor.
Polis şiddetini arttırarak saldırıyor. Halkın Kurtuluş Partisi halkımızla birlikte eylemlerde en ön saflarda mücadele ediyor.
Zulüm devam ettikçe mücadele devam edecek!
Ta ki zalimin zulmü bitene dek!


İstanbul’dan Kurtuluş Partililer

***
AKP’nin polisi bir can daha aldı
Antakya’da polisin attığı gaz bombası ile vurulan devrimci Ahmet Atakan’ın hayatını kaybetmesi İzmir’de de protesto edildi.
10 Eylül günü saat 20.00’da Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan binlerce direnişçi, Cumhuriyet Bulvarı’nı trafiğe kapatarak Basmane’deki AKP Konak İlçe binasına yürüdü. Yürüyüş boyunca sık sık atılan sloganlara, araçlarından kornalarıyla İzmirliler de destek verdiler.
Basmane Meydanı’nda AKP’nin polisi tarafından TOMA’lardan atılan gazlı su ve gaz bombaları birçok direnişçinin yaralanmasına neden oldu. Çatışmalar gece geç saatlere kadar devam etti.


İzmir’den Kurtuluş Partililer