Ahmet Atakan ölmedi milyonların mücadelesinde yaşamaya
devam edecek
Yok ettiklerini sandıkları Spartaküs, Şeyh Bedrettin, Pir
Sultan, Kahraman Gerilla Che, Hikmet Kıvılcımlı, Deniz, Mahir yaşıyorsa
halkların devrimci mücadelesinde, öldürmekle bitmiyorsa insanlığın kurtuluş
mücadelesinin militanları, kaçınılmaz sondan kurtulamayacaklar emperyalistler
ve yerli işbirlikçileri.
Bu insanlıktan çıkmış insan müsveddelerinin cenazelerimize
bile tahammülleri yok. Korkuyorlar ölümsüzlüğe koşan devrimcilerden.
Korkuyorlar korkunun esiri olmayan yurtseverlerden. Korkuyorlar onurundan başka
her şeyini insanlığın kurtuluşuna adayan yiğitlerden.
Pervasızlıkları işte bu yüzden. Saldırılarının azgınlığı bu
yüzden. Bu yüzden yakıyorlar, yıkıyorlar, sakat bırakıyorlar, katlediyorlar.
Ama bütün çabaları nafile. Yok edemiyorlar Direnişi,
yıldıramıyorlar bir gidip bin gelen devrimcileri. Halkın coşkun selinin önüne
geçemiyorlar. Biliyorlar ki Halklarımızın bu coşkun seli daha gürleşip hız
kazanırsa bu coşkun sele kapılıp yok olacaklar. Bütün dertleri sele kapılıp yok
olma sürecini uzatmak.
Sanıyorlar ki yok edersek devrimcileri, yurtseverleri, tutuklarsak
direnenleri, mücadele edenleri kaçınılmaz sona doğru gidiş durur.
Yok ettiklerini sandıkları Spartaküs, Şeyh Bedrettin, Pir
Sultan, Kahraman Gerilla Che, Hikmet Kıvılcımlı, Deniz, Mahir yaşıyorsa
halkların devrimci mücadelesinde, öldürmekle bitmiyorsa insanlığın kurtuluş
mücadelesinin militanları, kaçınılmaz sondan kurtulamayacaklar emperyalistler
ve yerli işbirlikçileri.
Hatay Armutlu’da toprağa yeni tohumlar vermek üzere düşen
Ahmet Atakan’ı da yok edemeyecekler. O’da sadece bedence aramızdan ayrılanlardan.
Ne diyor Baba Ali Atakan?
“Tertemiz bir insandı oğlumuz. Haksızlığa gelemezdi
Ahmet”.
Anne Emsal Atakan da: “Oğlum Halkı için direndi. Bu
yolda canını verdi. Biz başından sonuna kadar oğlumuzun yanındaydık”.
Bir insanın yaşayabileceği en büyük acı olan evlat acısını
yaşıyorlar. Yüreklerinde açılan yara gün geçtikçe daha da büyüyecek. Ama
Ahmet’in anne ve babası gururlular, çünkü oğulları haksızlığa karşı, halkı için
direndiği için katledildi. Tertemiz bir insan olduğu için, yaşamı halklar için
kir yumağına çevirmeye çalışan kire bulanmış insanlık düşmanlarınca katledildi.
Anne-Baba büyük acılarına rağmen onurlular, çünkü oğulları ölümsüzler kervanına
binler tarafından uğurlandı.
Ahmet Atakan’a karşı son görevi yerine getirmek, O’nu anmak
ve katleden Tayyipgiller’in Polisini lanetlemek için Ankara’da binler
sokaklardaydı. Ankara’nın Tuzluçayır’ında, Dikmen’inde, Kızılay’ında binler bir
araya geldi. “Ahmet Atakan Ölümsüzdür”, “Anaların Öfkesi
Katilleri Boğacak”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür”, “Gün
Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” sloganlarıyla anıldı
Şehidimiz.
Ama, düşünen insana düşman, vatana düşman, güzel olan, temiz
olan her şeye düşman Ortaçağcı Tayyipgiller yine saldırdı. Kızılay’ı,
Kurtuluş’u yine dumana boğdu. TOMA’larıyla, Akrepleriyle, Ropokoplarıyla halka
yine saldırdı. Anayasada bir haktır ifade özgürlüğü, protesto özgürlüğü ama
bunlar kendi namussuzluklarını namuslarıyla yapmadıklarından kendi
anayasalarına bile uymuyorlar.
Artık yeter! Artık ölümler bizim için olmamalı. Acılar artık
son bulmalı. Artık dinmeli anaların babaların gözyaşları. Son vermek istiyorsak
acılara, gözyaşlarına, bu kanser düzenine, milyonların bu düzene karşı
öfkesini, kinini örgütlemek gerekiyor. Artık milyonları örgütleyip
ordulaştıracak gerçek Proletarya Partisini yeniden örgütlemek gerekiyor. Artık
İşçi Sınıfının gerçek partisini yaratmak için bütün devrimcilerin Leninist bir
program etrafında bir araya gelip Devrimci Derleniş’i gerçekleştirmeleri
gerekiyor. Artık Bilimsel Sosyalizmin Ustalarından Hikmet Kıvılcımlı’nın “Anarşi
Yok! Büyük Derleniş!” çağrısına kulak vermek gerekiyor.
Artık, bir daha devrim yüklü yıllar heba edilmesin
istiyorsak Demokratik Halk Devrimini gerçekleştirmek gerekiyor.
Artık, bu görevlerin üstesinden gelecek, nihai kurtuluşa
gidecek yolu oya örer gibi örecek Kıvılcımlı’nın düşünce oğulları-kızlarına
katılmak gerekiyor.
Artık, Halkın Kurtuluş Partisi saflarında savaşmak
gerekiyor…
***
Hatay’da Ahmet Atakan Yoldaş’ın yaşamını yitirmesiyle daha
da hızlandı eylemler. 11 Eylül günü tüm Türkiye’de “Ses Ver” eylemleri
çerçevesinde “Tencere Tava Hep Aynı Hava Haydi Ankara”, “Tayyip İstifa” sloganı
ile 21.00’da “Nerede İsen Ses Ver” eylemleri başlattık.
Saat 21’de başta Dikmen olmak üzere Dikmen, Batıkent ve
Tuzluçayır’da halk sokaklara çıktı.
21.00’da Dikmen Ziraat Bankası önünde toplanan kitleye
çok geçmeden polis TOMA ve Akreplerle müdahale etti. Her tarafı gaza boğan
polise karşı Dikmen Halkı direnerek, ara sokaklardan toparlanıp saat 23.00’da
Dikmen Caddesi’ni yeniden trafiğe kapattı.
Bunun üzerinde yeniden saldıran polis TOMA, Akrep ve
yüzlerce polisle Dikmen Caddesi’ne yukarıdan ve aşağıdan olmak üzere adeta pusu
kurarak saldırdı. Saldırı sırasında yoğun çatışmalar gerçekleşti. Saldırı
sonrasında Dikmen’de çok sayıda kişi gözaltına alındı. Çatışmalar gece
01.30’a kadar devam etti.
Hemen hemen aynı olayların yaşandığı Tuzluçayır’da da gece
geç saatlere kadar çatışmalar sürdü. Mahallede gazdan etkilenmeyen hiçbir
apartman, ev kalmadı.
Ankara’dan Kurtuluş Partililer
Türkiye yeniden ayağa kalktı!
Hatay’da Tayyipgiller’in polisi tarafından Ahmet Atakan’ın
katledilmesinden sonra tüm Türkiye yeniden ayağa kalktı.
Dün İstanbul’da Taksim, Kadıköy, Okmeydanı, Nurtepe, Gazi
Mahallesi, Sarıgazi, İkitelli gibi birçok ilçede, Ankara’da Kızılay,
Tuzluçayır, Batıkent, Dikmen, İzmir, Hatay, Adana, Mersin gibi birçok ilde
yapılan anma eylemleri bugün (11 Eylül) yaygınlaşarak devam ediyor.
Öfke dinmiyor.
Polis şiddetini arttırarak saldırıyor. Halkın Kurtuluş
Partisi halkımızla birlikte eylemlerde en ön saflarda mücadele ediyor.
Zulüm devam ettikçe mücadele devam edecek!
Ta ki zalimin zulmü bitene dek!
İstanbul’dan Kurtuluş Partililer
***
AKP’nin polisi bir can daha aldı
Antakya’da polisin attığı gaz bombası ile vurulan
devrimci Ahmet Atakan’ın hayatını kaybetmesi İzmir’de de protesto edildi.
10 Eylül günü saat 20.00’da Alsancak Kıbrıs Şehitleri
Caddesi’nde toplanan binlerce direnişçi, Cumhuriyet Bulvarı’nı trafiğe
kapatarak Basmane’deki AKP Konak İlçe binasına yürüdü. Yürüyüş boyunca sık sık
atılan sloganlara, araçlarından kornalarıyla İzmirliler de destek verdiler.
Basmane Meydanı’nda AKP’nin polisi tarafından TOMA’lardan
atılan gazlı su ve gaz bombaları birçok direnişçinin yaralanmasına neden oldu.
Çatışmalar gece geç saatlere kadar devam etti.
İzmir’den Kurtuluş Partililer