Kurtuluş Partisi Gençliği tarafından, üniversite
öğrencilerinin barınma sorunlarına dikkat çekmek ve bu sorunların temelinde
cemaat evlerine, tarikat yurtlarına alan açılması için YURT-KUR’un yeterli
sayıda yurt açmaması olgusunun bulunduğunu teşhir etmek için “Yurt-Kur
Uyuma, Öğrenciye Yurt Kur!” sloganı etrafında bir kampanya
örgütlenmişti.
Kampanyanın finalinde, ülke çapında toplanan binlerce imzayı
YURT-KUR Genel Müdürlüğüne teslim etmek amacıyla yürüyüş ve temsili yurt temeli
atma eylemi gerçekleştirilmişti. Eylemden sonra, imzaları kuruma teslim eden
arkadaşlarımız, çıkışta kampanyayı duyuran bir pankart açtıklarında özel
güvenlik görevlilerinin saldırısına maruz kalmışlar, ancak özel güvenlik terörüne
yenilmeyen arkadaşlarımız, dışarıda bekleyen yoldaşların da desteğiyle
eylemlerini sürdürebilmişlerdi. Pankart açan yoldaşlarına yapılan haksız
saldırı karşısında haklı tepkilerini ortaya koyan Kurtuluş Partili Gençlerin bu
tepkileri ise, polisin usulsüz ve haksız bir gözaltı işlemiyle karşılaşmıştı.
İşte bu eylemlerin karşılığı çabuk tebliğ edilmişti
Tayyipgiller tarafından. 43 yoldaşımıza “2911 sayılı yasaya muhalefet”,
“İzinsiz gösteri yürüyüşü düzenlemek”, “Uyarıya rağmen dağılmamak”, “görevli memura
direnmek”, “kamu malına zarar vermek” suçlarından dava açılmıştı.
2 yılı aşkın bir süredir süren davada, tüm sanıklar, tüm
suçlamalardan beraat ettiler.
Hukuka ve adalete uygun olan da buydu. Her şeye rağmen,
“bağımsız” düşünebilen ve hukuka uygun karar verebilen gerçek hâkimlerin
tükenmemiş olması da ayrıca sevindirici olmuştur.
Ustamızın sözüyle bir kez daha muştuluyoruz: Yıldırılamaz
Gençlik!
Ankara’dan Kurtuluş Partililer