İçerisinde Kurtuluş Partisi Gençliği’nin de yer aldığı
Ankara Üniversitesi Bilimsel Düşünce Topluluğu, Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde 15 Mart 2012 tarihinde “Türkiye’de Aydın Olmak” konulu
bir konferans gerçekleştirdi. Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir COŞKUN ve Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrenci Derneği eski Başkanı, Ankara Barosu Avukat
Hakları Merkezi Üyesi Av. Doğan ERKAN etkinliğe konuşmacı olarak
katıldılar. Etkinliğe 250’nin üstünde kişi katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını BDT Yönetim Kurulu Üyesi ve
Hukuk Fakültesi Temsilcisi arkadaşımız yaptı. BDT Temsilcisi konuşmasında,
insanın, Aristo’nun tanımıyla “politik bir hayvan” olduğunu, ancak politik olma
özelliğinin unutturulmaya, hayvan olma özelliğinin ezberletilmeye çalışıldığını
söyledi. Ayrıca 12 Eylül Faşizmi ile insanlara korku salındığını ve günümüzde
bu korkunun had safhaya ulaştığını belirterek, buna karşı aydınların birlik
olması gerekliliğinden bahsetti.
Açılış konuşmasından sonra söz alan Av. Doğan ERKAN,
etkinliğin yapıldığı Cemil Bilsel Salonu’nda öğrencilik yıllarında yapılan
etkinliklerden yola çıkarak, salonun ve hukuk fakültesinin politik önemine
vurgu yaptı. Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet KIVILCIMLI’nın da
aynı salonda Türkiye Solunun birleştirilmesi hedefiyle gerçekleştirdiği “Durum
Yargılaması” adlı tarihsel bir seminer verdiğini belirtti. Av.
Doğan Erkan, aydın olmanın ve aydın olma mücadelesi vermenin en iyi üniversite
yıllarında anlaşıldığını dile getirdi.
Sivas Davası’nda zamanaşımı kararı verilmesini eleştirerek
sözlerine devam eden ERKAN, “insan yakmanın zamanaşımı olamayacağı”nı ifade
ederek konuşmasını sürdürdü ve ülkenin aydın hukukçularının bunun hesabını
soracaklarını vurguladı.
Günümüzde Aydın olmanın bir koşulunun örgütlü olmaktan
geçtiğini anlatan ERKAN, gerçek Aydın’ın Soros’un sivil örümceklerinden
günümüzdeki ayırt noktasının ise Yurtseverlik kriteri olduğunu vurguladı.
Emperyalizmin, aydınları kuşatma altına aldığını anlatan ERKAN, bunun örneklerini
anlattığı konuşmasına; aydının, ülkesine sahip çıkan, bunun için halkı
bilinçlendirme ve aydınlatma görevini her koşulda yerine getirme iradesine
sahip olan bir pozisyonda durması gerektiğini anlatarak devam etti.
“Tam Bağımsız, Laik, gerçekten Demokratik Türkiye” hedefinin
ülkedeki aydınların ortak noktası olması gerektiğini ifade ederek Lenin
Usta’nın sözlerinden alıntı yapan Doğan ERKAN, koşullar ne kadar kötü olursa
olsun, hayaller ile gerçekler arasında bir bağ var ise, ileriye doğru hayal
kurmanın çok yararlı olduğunu vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
İkinci konuşmacı Bekir COŞKUN ise Ergenekon davası
bağlamında, ülkedeki tüm aydınların ceplerinde taşıdığı telefonlarından dahi
korkar hale geldiklerinden, ancak korkunun ecele faydasının olmadığından
bahsetti.
Aydın olmanın, her koşulda doğruları söylemekten geçtiğini
anlatan COŞKUN, bu sebeple medyada yaşadığı baskıları anlattı. Aydın olmanın
“ampul taşımak”tan geçmediğini kinaye yollu belirten COŞKUN, gericileri hiçbir
ampulün aydınlatamayacağı veciz tümcesiyle sözlerini tamamladı.
Her türlü saldırıya karşı Gençliğin Aydınlanması kararlılığı
içerisinde olan BDT üyesi öğrenciler, etkinliklerini kesin bir şekilde
sürdürecekler. Yüzlerle, binlerle, AB-D Emperyalistleri ve her türden yerli
uşaklarına karşı Halk Kurtuluş Cephesi’nin kurulmasına hizmet edecekler. Bunu
durdurabilecek bir güç yoktur.
Yıldırılamaz Gençlik!
AÜ Bilimsel Düşünce Topluluğu’ndan
Kurtuluş Partili Gençler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Öneri/eleştiri ilet.