Ankara
47 yıl önce
bedence aramızdan aldılar. Toprağa karışınca yok olur gider sandılar. Tokat’ın
Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyü’nde Mahir Çayan, Hüdai Arıkan, Cihan Alptekin,
Nihat Yılmaz, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Sinan Kâzım Özüdoğru, Sabahattin
Kurt, Ömer Ayna, Saffet Alp, yani ON’lar 12 Mart Faşizminin gorilleşmiş generalleri
tarafından katledildiler.
ON’ların
yolundan gitmek isteyenlere ders olur sandılar. ON’ların adlarını kimse ağzına
almaz, unutulur gider diye düşündüler ama İnsanlığın Kurtuluş Mücadelesinde kendi
bedenini feda eden Devrimciler unutulmazlar! Unutturulmazlar! Anıları,
mücadeleleri kendilerinden sonra gelecek olan halkların, halklara önderlik eden
devrimcilerin mücadelelerinde yaşamaya devam ederler.
Anmamız,
Kurtuluş Partisi Gençliğinden Hüreyra Yoldaş’ın açılış konuşması ve Mahir Çayan
ve arkadaşları yani ON’lar ve tüm Devrim Şehitleri için saygı duruşuna
geçilmesi ile başladı. ON’ların gerçek devamcıları Kurtuluş Partisi Gençliği ve
Kurtuluş Partililer: “Selam Olsun Bizden Önce Geçene, Selam Olsun Savaşırken
Düşene” diye haykırdılar…
Kurtuluş Partisi
Gençliği tarafından hazırlanmış olan sinevizyon gösterisiyle programa geçildi.
Daha sonrasında Kutay Yoldaş Kızıldere şiirini okudu. Günün anlamına ilişkin
bildiriyi Eren yoldaş okudu. Eren Yoldaş açıklamasında; ON’ların ideallerine, mücadelelerine, bu ülkenin
İkinci Kurtuluş Savaşçıları olan Kurtuluş Partisi Gençliği ve Kurtuluş Partililerin sahip çıktıklarını,
Antiemperyalist, Antişovenist,
Antifeodal mücadeleyi bugün
Kıvılcımlı Usta’nın düşünce oğulları ve kızlarının dövüştürdüğünü ve bu
kavganın zaferle taçlandırılacağını haykırdı.
Kurtuluş
Partisi Gençliğinden Deniz Yoldaş ise konuşmasında Kızıldere Katliamına giden
süreci değerlendirdi.
Deniz Yoldaş, 1950
yılından itibaren başlatılan karşıdevrim hareketinin sebep olduğu gerici ve işbirlikçi
politikalara değindi. Yurtsever Devrimci Gençliğin; Laik Cumhuriyet’in
kazanımlarına karşı AB-D Emperyalistleri ve yerli satılmışlar tarafından yürütülen
hain saldırılara kayıtsız kalamadıklarını ve günümüzde de Mahirler’in Denizler’in
tek gerçek devamcılarının Kurtuluş Partililer ve dolayısıyla da Kurtuluş Partisi
Gençliği olduğunu belirti, Deniz Yoldaş.
Anma etkinliğimiz
“Oy Dere Kızıldere”, “Ulaş’a Ağıt” ve “Nurhak Türküsü” hep birlikte söylenmesiyle
sona erdi.
Ant olsun ki,
İkinci Kurtuluş Savaşçıları olan bizler; Mahirler’in, Denizler’in, uğruna
canlarını feda ettikleri ideallerini ete kemiğe büründürüp Sosyalizmle
taçlandıracağız.
İstanbul
30 Mart 1972’de, kendileri gibi
‘İkinci Kurtuluş Savaşı’ parolasıyla mücadele eden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve
Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek için canlarını veren 10 yiğit devrimci, katledilmelerinin
47’nci yılında gerçek devamcıları olan Kurtuluş Partisi Gençliği tarafından
anıldı.
İstanbul’da, Kurtuluş Partisi
Gençliği olarak partimizin il binasında gerçekleştirdiğimiz anma, Kızıldere
Şehitleri nezdinde tüm devrim şehitleri adına saygı duruşuyla başladı. Ardından
Kıvılcım Yoldaş, Kızıldere Şehitleri’nin mücadelelerini ve katledilmelerini
anlatan bir konuşma yaptı. Yoldaşımızın On’ların kendilerini devrimci
mücadeleye, halkların kurtuluşu davasına nasıl adadıklarını ve 12 Mart faşizmi-CIA
işbirliğiyle nasıl canavarca katledildiklerini anlatan konuşmasının ardından
genç yoldaşlarımız tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimimiz
gerçekleştirildi.
Mahirler’in, Denizler’in ve
günümüzde onları gerçek anlamda savunan tek hareket olan HKP’nin, Kurtuluş
Partisi Gençliği’nin mücadelesini özetleyen sinevizyon gösteriminin ardından
sözü Kurtuluş Partisi Gençliği’nden Uğur Yoldaş devraldı.
Yoldaşımız, Kızıldere
Şehitleri’nin Emperyalizme, Ortaçağcı Gericiliğe, Antiemperyalist 1’inci
Kurtuluş Savaşımız’a, onun önderi Mustafa Kemal’e, 27 Mayıs Politik Devrimi’ne
bakışlarını aktardı. ON’ların da tıpkı bugün bizlerin yaptığı gibi kendilerini
İkinci Kurtuluş Savaşçıları olarak adlandırdıklarını vurgulayan konuşmasında
yoldaşımız, Mahirler’in ve Denizler’in devamcısı olduğunu iddia eden
hareketlerin bugün bu ideallerin hiçbirisine sahip olmadığını, Amerikancı
cepheye savrulup gittiklerini ve aslında onlara ihanet ettiklerini, bugün bu
ideallerin tek devamcısının HKP olduğunu anlattı.
Gençlik adına yapılan konuşmanın
ardından HKP Genel Sekreteri Ali Serdar Çıngı Yoldaş söz alarak Ustamız Hikmet
Kıvılcımlı’nın 17 yaşında elde silah Kuvayimilliye’ye katılıp Emperyalizme
karşı verdiği savaştan bugüne kadar hareketimizin gençlik mücadelesini
özetleyen bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmaların ardından genç
yoldaşlarımızın hazırladığı müzik dinletisine geçildi. Devrim şehitleri için
yakılan türküler, marşlar, halk ozanlarımızdan türküler hep bir ağızdan
söylendi ve anma etkinliğimiz sona erdi.
Kurtuluş Partisi Gençliği,
Mahirler’in, Denizler’in ideallerini gerçek anlamda savunan tek hareketin
gençleri olarak onların Emperyalizme, faşizme, Ortaçağcı Gericiliğe karşı
yiğitçe dalgalandırdıkları bayrağı zafere kadar taşıyacak ve tüm devrim
şehitlerinin hesabını er geç soracaktır.
Yaşasın İkinci Kurtuluş
Savaşımız!
Yaşasın Halkları Kardeşliği!
Emperyalistler, İşbirlikçiler,
Geldikleri Gibi Gidecekler!
Kurtuluş
Partisi Gençliği