6 Kasım 2017 Pazartesi

Gençlik, Teorik ve Pratik Önderi Hikmet Kıvılcımlı’nın mücadelesini devam ettiriyor

Hikmet Kıvılcımlı Usta'nın salon anmasında Boran Alp Yoldaş'ın Kurtuluş Partisi Gençliği adına yaptığı konuşma:


Merhaba Yoldaşlar,
Sözlerime, 100 yıldır Dünya Halklarına umut ve örnek olan; sosyalizmin bir ütopya veya hayal olmadığını, insanın hayvan yerine konulmasına isyan edenlerin mutlaka başarıya ulaşacağını kanıtlayan Ekim Devrimi’ni ve Önderi Lenin Usta’yı selamlayarak başlamak istiyorum.
Sınıflı toplumlar tarihi boyunca insanlık hep özünü aramış, haksızlığa, zulme başkaldırmıştır. Spartaküs’ün aradığı, düşlediği düzenin özü budur, Şeyh Bedrettin’in, İbn-i Haldun’un ideali budur. Bu idealler ve mücadeleler Marks ve Engels Ustalar öncülüğünde bir ideolojiye, bilime evriltilmiştir. Sonrasında onların başladığı işi Lenin Usta sırtlamış, emperyalizmin içyüzünü, ekonomi-politiğini aydınlatmış, Marksizmi, Marksizm-Leninizm’e dönüştürmüştür. Ve ilk defa, sınıflı toplumlar var olalı beri verilen mücadelelerden biri sonuca ulaşmış, 7 Kasım 1917’de sömürüsüz dünyanın temelleri Ekim Devrimi ile atılmıştır. Bundan sonra dünyanın geri kalanında, Küba’da, Yugoslavya’da, Çin’de, Kore’de, Almanya’da ve birçok ülkede devrim başarıya ulaşmıştır. Gençlik bu devrimlerde İşçi Sınıfının yanında yer alıp devrimin başarıya ulaşmasında büyük bir rol almıştır. Çünkü Hikmet Kıvılcımlı’nın da belirttiği gibi “Aydın genç, hiçbir zulmün sindiremeyeceği Modern İşçi Sınıfı gibi bir yenilmez devrimci özgücün müttefikidir.”
Ekim Devrimi’nin gerçekleştiği yıllar ülkemiz için de önemli bir dönemdi. Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonucu topraklarımızın emperyalistler tarafından paylaşılmak istenmesine karşı Jöntürk gelenekli gençliğimizin mücadelesiyle Sevr paçavrası yırtıldı ve Birinci Kurtuluş Savaşı’mız zafere ulaştı.
İşte bu yıllarda büyüdü, gençliğini bu yıllarda yaşadı Kıvılcımlı Usta. 17 yaşında aldı eline silahı, yiğitliğini ve önderliğini gösterdi o yaşta, Köyceğiz Kuvayımilliye Komutanlığı görevini üstlendi. Savaş bitince Vefa Lisesi’ne girdi, ardından da İstanbul Tıp Fakültesi’ne.
Lenin Usta “(…) öğrenciler, aydınların en duyarlı tepkide bulunan bölümüdür ve aydınlar, tüm toplumda sınıf çıkarlarını ve siyasi gruplaşmaların gelişmesini en bilinçli, en kararlı ve en doğru biçimde yansıtan ve ifade eden kesimidir.”demişti, bu tespit Hikmet Kıvılcımlı için de doğrulanacaktı.
Usta’mız bu yıllarda sosyalist fikirlerle tanıştı, yiğitliği ve önderliği O’nu “TKP’nin en genç kurucu üyesi” yaptı. 1925’te daha 23 yaşında, TKP Merkez Komitesi’ne girdi ve aynı zamanda “Genç Komünistler Birliği Başkanı” oldu. Aynı yıl Aydınlık’ta yazıları yayınlanmaya başladı.
Onun hakkında Gerçek TKP’nin yayın organı Orak Çekiç’te şöyle yazıyordu:
“Hikmet Kıvılcımlı, devrimin iliklerine işlediği bir adamdır.”
Yine Şefik Hüsnü 31 Ocak 1928’deki mektubunda:
“Kanaatimce bu genç, Türkiye işçi hareketinin önümüzdeki gelişmesinde büyük bir rol oynayacaktır.” diyordu.
Ne mutlu bize yoldaşlar, hakkında böylesine gurur verici cümlelerin söylendiği bir önderin yolundayız, ne mutlu ki onun öğrencileri de bu gurur verici yoldan hiç sapmamışlar. Örnek almak için uzaklara bakmaya gerek yok, biz gençlerin hem statik hem de dinamik karakterini geliştirmesine yönelik çok güzel anahtarlar bunlar. Ustamız gençliğini böyle yaşadı, böyle tanındı etrafındakiler tarafından, ömrünün geri kalanını da hep genç olarak yaşadı ve hâlâ genç; bizim bilinçlerimizde ve mücadelemizde.


Yoldaşlar,                      
Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın deyimiyle “Kaynayan Petrol Kazanı” Ortadoğu, emperyalistlerin ömürlerini biraz daha uzatmak için salyalarını akıttığı ve planlarını uygulamaya çalıştığı bir yere dönüştü. Bu salyalar bizim topraklarımıza da kan ve gözyaşı olarak damlıyor. Gençliğimiz böyle bir ortamda yetişiyor, geleceğini planlamaya, yaşadığı koşulları iyileştirmeye çalışıyor. Kendisini çevreleyen geleceksizlik endişesi, devletin baskıcı hamleleri, eğitimin Ortaçağcılar elinde mahvedilmesi, her an yeniden değişebilme ihtimali olan sınav sistemleri, kendini geliştirebileceği zamanlarda öğrenim masraflarını karşılamak için çalışmak zorundalığı onları örgütsüzlüğe ve dolayısıyla da umutsuzluğa itiyor. Üstüne üstlük bu sorunları kökten çözmeyi, yani devrimci olmayı kafaya koymuş gençlerden bir bölümü Marksizm-Leninizmi kavramayan, onu kendi koltuklarından olmamak için bir kılıf olarak kullanan önderlerin soytarılıkları yüzünden heba oluyor.
Ancak Marks-Engels-Lenin-Kıvılcımlı Ustalar’ın teorisi ve pratiğiyle donanmış olan Kurtuluş Partisi Gençliği olarak bu sorunların nedenini ve çözümlerini biliyoruz, buna yönelik eylemler koyuyoruz.
Bulunduğumuz lise ve üniversitelerin öznel sorunlarına yönelik çözümler üretmeyi ve bunları çözmeyi amaçladık.
Her sene yapmaya çalıştığımız Gençlik Kamplarımızla Kurtuluş Partisi Gençliği’ni, Türkiye çapında kaynaştırmaya, yoldaşlaştırmaya çalışırken; kendimizi teorik ve pratik olarak da eğitmeye çalıştık, çalışıyoruz.
Yiğitliği ve gözü karalıklarıyla devrimcilerin gönlünde başka bir yeri olan Denizler ve Mahirler’in gerçek ideallerini haykırıyoruz 30 Mart’larda ve 6 Mayıs’larda.
6 Kasım'da YÖK'ü teşhir ve protesto ettik, okullarımızın açılış tarihinde eylem yaparak eğitimin gericileştirilmesine karşı sessiz olmadığımızı gösterdik.
1 Mayıs'ta gençliğimizin İşçi Sınıfının yanında olduğunu en önde mücadele ederek göstermeye çalıştık. 8 Mart, 18 Mart, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim'de Partimizle beraber İkinci Kurtuluş Savaşı’nın şiarını güçlendirdik.
Pensilvanyalı İblis’in cemaati ülkemizde elini kolunu sallayarak gezip tarikat evlerinde ve yurtlarında gerici faaliyetler yürütürlerken, ona karşı “Yurtkur Uyuma Yurt Kur” kampanyasını, soruların çalınmasına ve şifre rezaletine karşı ülkenin dört bir yanında “Emek Hırsızı ÖSYM” kampanyasını yürüttük.
Laiklik çoğu grubun umrunda değilken “Şeriat Ortaçağdır” şiarıyla eylemler düzenledik, kamu emekçileriyle beraber düzenlenen Laiklik eylemine saldıran AKP’giller’in kolluk kuvvetlerinin saldırısına karşı direndik, Laik Eğitim Forumu yaptık.
Kuş uçurtulmayacağı iddia edilen G-20 Zirvesi’nin yapıldığı Antalya’da emperyalizmin temsilcilerinin uçaklarını havaalanında karşıladık, onlara bu topraklarda rahatça dolaşamayacaklarını haykırdık; iki günde iki eylem yaptık. Öyle ki üçüncü gün evine dönen arkadaşlarımız “Belki eylem yaparlar” korkusuyla gözaltında bekletildi. Yoldaşlarımızın Antalya’da yaptığı eylem İstanbul’dan ses getirdi, okulları tarafından soruşturma açıldı.
Başkanlık referandumunun öncesinde ilk eylemi OHAL’e rağmen yine biz yaptık. Meselenin gerçek yüzünün ortaya serildiği eylemimiz kolluk kuvvetlerini çok rahatsız etti, engellemek istediler, konuşturmamak istediler ama başaramadılar. Gerçekleri haykırdık, öngörülerimizi halkımızla paylaştık. Referandum sonrasında da hilelere karşı sokaklara çıktık.
Gençleri hem yukarıda bahsettiğimiz sorunlardan, hem de Kürt Sorunu’nun burjuva çözümü için çırpınan Amerikancı Kürt Hareketi’nin Sinemacı ve Bağlamacılar’dan; Laikliği önce Kemalist Diktatörlük söylemi olarak görüp iş işten geçince aklı başına gelenlerden; Gezi İsyanı’mıza, Çanakkale Savaşı’na dil uzatan Yeni Sahte TKP’nin Baykuş Bakışlısının; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne karşı NATO’yu ve Nötron Bombası’nı savunan, şu anda da AKP’giller’i şirinleştirip hedef şaşırtan Bin Kalıplılar’dan kurtaracağız!
Onları “İşkencede direnmeyi erdem belleyen”; her seferinde İşçi Sınıfı Sendikacılığının hem ülkemizde hem de enternasyonal düzeyde nasıl yapılacağını tekrar tekrar kanıtlayan; Gezi İsyanı’mızda, 1 Mayıs’ta “Artık bizden geçti” demeyip gençliğin yanında, önünde mücadele eden; kimseye karşı da sözünü sakınmayan ve başımızı bir kez olsun Sevrci Soytarı Sahte Sol önünde eğdirmeyen gerçek Proletarya Sosyalistlerinin önderliğinde, Halkın Kurtuluş Partisi’nde birleştireceğiz, Proletarya Partisi’ni yeniden örgütleyeceğiz!
İkinci Kurtuluş Savaşı’nı zafere ulaştırıp, Demokratik Halk İktidarı’nı kuracağız! Hikmet Kıvılcımlı'nın başladığı işi bitireceğiz, yeni Ekim Devrimleri yaratacağız! Dünyayı tek bir sosyalist aile yapana kadar mücadelemize devam edeceğiz!

Şan Olsun Ekim Devrimi’ne, Devrimler Kartalı Lenin Usta’ya,
Şan olsun önce bu topraklarda sonra da dünyada devrimi gerçekleştirecek olan Proletarya Sosyalistlerine!
Şan olsun Halkın Kurtuluş Partisi’nin yiğit neferlerine!
Şan olsun Gençliğin Devrimci Mücadelesine!

Kurtuluş Partisi Gençliği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öneri/eleştiri ilet.