Bugün 2 Temmuz Sivas Katliamı’nın 23’üncü yıldönümü. Ortaçağcı gericiler tarafından Pir Sultan Abdal etkinlikleri çerçevesinde Sivas’ta Madımak Oteli’nde kalan, aralarında çocukların da bulunduğu 33 aydın, ilerici, (aralarında halk ozanlarımızın da bulunduğu) canlarımızın diri diri yakıldığı gündür.
Yıllardır, Ortadoğu’da ve ülkemizde AB-D Emperyalistleri tarafından desteklenen bu Ortaçağcı güruh, ne zaman ki emperyalistlerin ülkemiz ve Ortadoğu üzerine yeni bir planları olsa hemen devreye sokuluverirler. Ortaçağcı bu alçaklar ordusu, insan soyunun en büyük düşmanı AB-D Emperyalistleri tarafından finanse ve doktrine edilmektedir. Ülkemizde 12 Mart ve 12 Eylül Faşist Darbeleri ile önleri açılmış ve ABD-AB Emperyalistleri eliyle de 2002 yılından beri iktidar edilmişlerdir. Yerli yabancı bir avuç vurguncu, soyguncu sömürücü Parababasının insanlık dışı zulüm düzeninin devamına hizmet ederler.
Ve tabiî ki bu hizmetleri karşılığında kamu mallarını iç ederler, küplerini doldururlar. Ve her fırsatta da insanlığın kurtuluşu için mücadele eden devrimcilere, ilericilere, aydınlara, yurtseverlere saldırırlar, katlederler. Bunlara toptan temsil edildikleri siyasi parti dolayısıyla AKP’giller diyoruz.
2 Temmuz Katliamı üzerinden 23 yıl geçti. Başta Ortadoğu olmak üzere, ülkemiz kan gölüne döndü. Bu Ortaçağcı güruh tarafından ülkemiz Suriyeleştirildi. Son bir yıl içinde ÖSO, El Nusra, IŞİD gibi Ortaçağcı hareketler Suriye’yi kan gölüne çevirdiler hem de AKP’giller’in silah ve para desteği ile. Tabiî işin asıl sorumluları insan soyunun en büyük düşmanı AB-D Emperyalistleridir. Dünyadaki bütün gerici halk düşmanı hareketlerin arkasında onlar var. Çünkü BOP adı altında Ortadoğu’yu yeniden biçimlendiriyorlar. Emperyalistler için insan hayatının ve doğanın hiçbir kıymeti yok. Onlar için neye mal olursa olsun tüm dünya sömürgeleri olacak. Gerisi onları ilgilendirmez. Onun için onlara insan soyunun ve doğanın en büyük düşmanı diyoruz. Tam da 2 Temmuz Katliamı’nın anma arifesinde İstanbul’da yaşanan katliam bunların alçak ve insanlık düşmanı yüzünü bir kez daha gösterdi.
Dün 2 Temmuz Sivas Katliamı’nı yapanlarla bugün İstanbul Katliamı’nı yapanlar arasında ne fark var?
Hiç bir fark yok. İdeolojice hiçbir fark yok. Her ikisi de CIA, Pentagon İslamcısı. Muaviye-Yezit İslamcısı, Hz. Muhammed ve Dört Halife döneminin İslamlığı ile zerre kadar ilgileri yok.
Peki biçimce?
Biçimce de hiçbir fark yok. Her ikisi de masum halktan insanları katlediyor.
Ya hizmet ettikleri kesim açısından bir farkları var mı?
Yok. Her ikisi de insan soyunun ve doğanın en büyük düşmanı AB-D Emperyalistlerine hizmet ediyor.
İşte bunun için diyoruz ki;
2 Temmuz Sivas Katliamı’nı andığımız bugünlerde, katliamı yapanların ruh ikizi AKP’giller, ÖSO, El Nusra, IŞİD gibi Ortaçağcı gericiliğe karşı, laiklik düşmanı, insan ve doğa düşmanı bu hareketlere karşı örgütlü mücadeleyi yükseltmeliyiz.
Ülkemizi Ortaçağın karanlığına sürüklenmesine ve parçalanmasına izin vermeyeceğiz.
AB-D Emperyalistleri ve yerli satılmışlar cephesine karşı, Halk Kurtuluş Cephesini öreceğiz. Ve bu uğurda “Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir” diyeceğiz.
Sivas Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız!
Şeriat Ortaçağdır!
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi